Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17050 Esas 2022/7405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17050
Karar No: 2022/7405
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17050 Esas 2022/7405 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17050 E.  ,  2022/7405 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2017/159 esas 2018/101 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 29/03/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 11/07/2017 tarihli ve 2017/3791 soruşturma, 2017/1655 esas ve 2017/1051 sayılı iddianamesi ile sanığın cezalandırılması istemiyle Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede daha önceden 29/07/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ihlal nedeniyle 06/11/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
    2- Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 06/03/2018 tarihli ve 2017/159 esas 2018/101 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3- Şüphelinin daha önceden 13/02/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 29/07/2015 tarihli ve 2015/1915 soruşturma, 2015/280 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 06/11/2015 tarihli ve 2015/13202 soruşturma, 2015/3916 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, Düzce Çocuk Mahkemesinin 02/06/2016 tarihli ve 2015/546 esas, 2016/392 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresi belirlenmesine, karar verildiği, kararın 15/07/2016 tarihinde kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/07/2015 tarihli ve 2015/1915 soruşturma, 2015/280 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirini ihlâl etmekte ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2017/159 esas, 2018/101 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında "...somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ancak bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı ve TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açılarak yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmışsa da, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada itiraz hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir." şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına sanığın itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise ne soruşturma ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada sanığa bu hakkının bildirilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetle, mahkemesince, açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, sanık hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2017/159 esas 2018/101 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 29/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 11/07/2017 tarihli ve 2017/3791 soruşturma, 2017/1655 esas ve 2017/1051 sayılı iddianamesi ile Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2017/159 esas 2018/101 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun TCK nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Şüphelinin 29/03/2017 tarihli eylemi nedeniyle TCK’nın 191/6.maddesi düzenlemesi gereğince erteleme kararı verilmeden doğrudan kamu davası açılmasına dayanak teşkil eden kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın incelenmesinde;
    Şüphelinin daha önceden 13/02/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 29/07/2015 tarihli ve 2015/1915 soruşturma, 2015/280 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 06/11/2015 tarihli ve 2015/13202 soruşturma, 2015/3916 esas sayılı iddianamesi ile kamu davasının açılması üzerine, Düzce Çocuk Mahkemesinin 02/06/2016 tarihli ve 2015/546 esas 2016/392 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 15/07/2016 tarihinde kesinleştiği,
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/07/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle 29/03/2017 tarihli eylemi nedeniyle TCK’nın 191/6. maddesi düzenlemesi gereğince erteleme kararı verilmeden doğrudan açılan kamu davasında da kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından;
    Mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “kamu davasının durmasına” ve “şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi için Düzce Çocuk Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda ihbarda bulunulmasına” karar verilerek infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı
    şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi için Düzce Çocuk Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda ihbarda bulunulmasına” karar verilerek infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2017/159 esas 2018/101 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara