Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17048 Esas 2022/7403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17048
Karar No: 2022/7403
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17048 Esas 2022/7403 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17048 E.  ,  2022/7403 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2016 tarihli ve 2016/419 esas, 2016/642 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 14/05/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 16/06/2016 tarihli ve 2016/6217 soruşturma, 2016/2334 esas, 2016/1940 sayılı iddianamesi ile, sanığın cezalandırılması istemiyle Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede şüpheli hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ihlal nedeniyle 03/03/2016 tarihli iddianame ile Düzce Çocuk Mahkemesine 2016/157 esas sayılı kamu davasının açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
    2- Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 10/11/2016 tarihli ve 2016/419 esas, 2016/642 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun TCK nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3-Şüphelinin daha önce 29/10/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 20/07/2015 tarihli ve 2014/14315 soruşturma, 2015/259 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi ve 10/07/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine, erteleme kararı kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2016 tarihli ve 2014/14315 soruşturma, 2016/789 esas, 2016/73 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3 ve 53. maddeleri uyarınca 2 kez cezalandırılması istemiyle Düzce Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/07/2015 tarihli ve 2014/14315 soruşturma, 2015/259 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi
    uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığı gerekçesiyle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/03/2016 tarihli ve 2014/14315 soruşturma, 2016/789 esas, 2016/73 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2016 tarihli ve 2016/419 esas, 2016/642 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/2360 esas, 2019/7718 karar sayılı ve Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 karar sayılı ilâmları ile benzer diğer ilamlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/07/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2016 tarihli ve 2016/419 esas, 2016/642 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 14/05/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 16/06/2016 tarihli ve 2016/6217 soruşturma, 2016/2334 esas, 2016/1940 sayılı iddianamesi ile Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2016 tarihli ve 2016/419 esas, 2016/642 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun TCK nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Şüphelinin 14/05/2016 tarihli eylemi nedeniyle TCK’nın 191/6.maddesi düzenlemesi gereğince erteleme kararı verilmeden doğrudan kamu davası açılmasına dayanak teşkil eden kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın incelenmesinde;
    Şüphelinin daha önceden 29/10/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 20/07/2015 tarihli ve 2014/14315 soruşturma, 2015/259 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi uayrınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi ve 10/07/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine, erteleme kararı kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2016 tarihli ve 2014/14315 soruşturma, 2016/789 esas, 2016/73 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3 ve 53. maddeleri uyarınca 2 kez cezalandırılması istemiyle Düzce Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı
    olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/07/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın “kesin” olarak verildiği, şüpheliye karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle şüphelinin 14/05/2016 tarihli eylemi nedeniyle TCK’nın 191/6.maddesi düzenlemesi gereğince erteleme kararı verilmeden doğrudan açılan kamu davasında da kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından;
    Mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “kamu davasının durmasına” ve “şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına” karar verilerek infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına” karar verilerek infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2016 tarihli ve 2016/419 esas, 2016/642 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
    08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara