Esas No: 2022/3929
Karar No: 2022/3901
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/3929 Esas 2022/3901 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/3929 E. , 2022/3901 K."İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/631 E., 2020/631 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2015 tarihli ve 2014/181 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararıyla;
a) Sanık ... hakkında; kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
b) Sanık ... hakkında; kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 ay 10 gün gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
2. ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2015 tarihli ve 2014/181 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararının, sanıklar ve sanık ... müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 16.09.2020 tarihli ve 2016/10935 Esas, 2020/10275 Karar sayılı kararı ile özetle, sanıkların yargılama konusu eylemleri yönünden 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi gereği basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2020 tarihli ve 2020/631 Esas, 2020/631 Karar sayılı kararı ile özetle, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi gereği basit yargılama usûlünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmekle;
a) Sanık ... hakkında; kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
b) Sanık ... hakkında; kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 ay 10 gün gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık ... müdafiinin temyiz sebebi; sanık hakkında beraat kararı verilmesine gerektiğine, vesaire,
2.Sanık ...'un temyiz sebebi; hükmü temyiz etmek istediğine,
3.Sanık ... müdafiinin temyiz sebebi; sanık hakkında beraat kararı verilmesine, aksi hâlde 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi gereği hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya hükmolunan hapis cezasının aynı Kanun'un 51 inci maddesi gereği ertelenmesine ya da 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü katılanın temyiz dışı sanık ... ile birlikte, sanık ...'in işyerine alkollü olarak geldikleri, kendilerine servis açılmasını istedikleri, ...’in servis açmak istememesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, tanık H.K.'nın beyanı ile sabit olduğu üzere katılanın hakaret ve küfür içeren sözler söylemesi sonrasında kavga çıktığı, bu kavga nedeniyle sanık ...'in katılana sopayla vurduğu, olayı gören sanık ...'un da olaya müdahale ettiği ve katılanı bıçakla yaralandığı, sanıkların eylemleri neticesinde katılanın, kafasının sol temporo hpariyetalinde 5x5 cm.'lik sefal hematom (kafa saçlı deride şişlik) ile sol buccal arkasından çeneye uzanan 1x10 cm.'lik dermabrazyon (soyulma) ile karında umblikusun (göbeğin) yanından başlayan horizontal uzanan 1x5 cm.'lik dermabrazyon (soyulma) nedeniyle basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı belirlenmiştir.
2. Sanıklar üzerlerine atılı suçlamayı kabil etmedikleri yönünde savunma yapmışlardır.
3. Katılan, her aşamada her iki sanık tarafından sopa ve bıçakla yaralandığını beyan etmiş, temyiz dışı sanık Rıdvan'ın anlatımlarının katılan beyanı ile uyumlu olduğu görülmüştür.
4. Sanıkların eylemleri neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Adlî Tıp Kurumu ... Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 28.01.2014 tarihli, kafasının sol temporo hpariyetalinde 5x5 cm.'lik sefal hematom (kafa saçlı deride şişlik) ile sol buccal arkasından çeneye uzanan 1x10 cm.'lik dermabrazyon ile karnında umblikusun (göbeğin) yanından başlayan horizontal uzanan 1x5 cm.'lik dermabrazyon mevcut olduğu, yaralanmanın basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif olduğu görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.
5. Tanık F.K.'nın beyan dava dosyasında bulunmaktadır.
6. Sanık ...'in güncel adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.
7. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgileri verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık ... ve Müdafiinin Temyiz Sebeplerinin Birlikte Değerlendirilmesi
1. Beraat Kararı Verilmesine İlişkin Temyiz Sebebi
Her ne kadar sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de katılanın her aşamadaki istikrarlı beyanları ile temyiz dışı sanık Rıdvan'ın, katılan beyanları ile uyumlu anlatımları ve katılan hakkında tanzim olunan adlî muayene içeriği dikkate alındığında, Mahkemece dava dosyasının tekemmül ettirilmesiyle yargılamaya son verildiği belirlendiğinden, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Vesaire İlişkin Temyiz Sebebi
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
B. Sanık ... Müdafiinin Temyiz Sebeplerinin Değerlendirilmesi
1. Beraat Kararı Verilmesine İlişkin Temyiz Sebebi
Her ne kadar sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de katılanın her aşamadaki istikrarlı beyanları ile temyiz dışı sanık Rıdvan'ın, katılan beyanları ile uyumlu anlatımları ve katılan hakkında tanzim olunan adlî muayene içeriği dikkate alındığında, Mahkemece dava dosyasının tekemmül ettirilmesiyle yargılamaya son verildiği belirlendiğinden, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanık Hakkında Hükmolunan Cezanın Seçenek Yaptırımlara Çevrilmesine İlişkin Temyiz Sebebi
Sanığın, gerek dava dosyasında mevcut gerekse Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ortamından temin olunan güncel adlî sicil kaydına göre ... 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.09.2008 tarihli ve 2007/90 Esas, 2008/526 Karar sayılı kararı ile kasıtlı suçtan neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verildiği ve bu kararın, 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca tekerrüre esas teşkil ettiği saptanmıştır. Mahkemece, "Sanığın kişliği sosyal ekonomik durumu ve beyanları dikkate alınarak hakkında hükmedilen cezanın TCK 50 md alternatif tedbirlere çevrilmesinin faydalı olmayacağı" gerekçe gösterilerek hakkında hükmolunan netice cezanın 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi kapsamında seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın, yerinde ve kanunî bir gerekçeye dayandığı tespit edildiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3.Sanık Hakkında Hükmolunan Cezanın Ertelenmesine veya Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin Temyiz Sebeplerinin Birlikte Değerlendirilmesi
Sanığın güncel adlî sicil kaydı UYAP ortamından temin olunarak incelenmiş ve dava dosyası arasına eklenmiştir.
Sanık müdafiinin bahse konu temyiz sebebinin iki alt başlık altında incelenmesi gerekir:
a) Erteleme müessesesi yönünden;
5237 sayılı Kanun’un, “Hapis cezasının ertelenmesi” başlıklı 51 inci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde;“... erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,erekir.”
Şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut olayda sanığın, kasıtlı bir suçtan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetinin bulunması karşısında Mahkemece, takdiren değil, kanunen erteleme müessesesinin uygulanmasına engel bulunduğu, kaldı ki bu durumun Mahkemece değerlendirildiği ve "Sanığın adli sicil kaydı içeriği dosyaya yansıyan kişiliği edilinilen intibaya göre suç işlemeye yatkın olduğu dikkate alınarak cezasının ertelenmesi halinde suç işlemekten kaçınacağı konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığı" şeklindeki yerinde ve kanunî gerekçe ile erteleme kurumunun uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği belirlendiğinden hükümde bu nedene dayalı bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
b) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinde; “Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması” hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun tatbiki yönünden aranan kanunî bir koşuldur.O hâlde, somut olayda sanığın, kasıtlı bir suçtan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetinin bulunması karşısında Mahkemece, takdiren değil, kanunen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasına engel bulunduğu, kaldı ki bu durumun Mahkemece değerlendirildiği ve "Sanığın kasti bir suçtan mahkum olmuş olması, adli sicil kaydı içeriği, uyap ekran bilgileri dosyadaki bilgi ve belgelere suç işlemeye yatkın kişiliği olduğu ve yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığı" şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği belirlendiğinden hükümde bu nedene dayalı bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Vesaire İlişkin Temyiz Sebebi
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2020 tarihli ve 2020/631 Esas, 2020/631 Karar sayılı kararında sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2022 tarihinde karar verildi.