Esas No: 2022/4056
Karar No: 2022/3890
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4056 Esas 2022/3890 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4056 E. , 2022/3890 K."İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/28 E., 2020/434 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Beraat
TEMYİZ EDENLER : Katılanlar vekilleri, o yer Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin 10/12/2019 tarihli ve 2019/15825 Esas, 2019/22629 Karar sayılı bozma ilâmı sonrası Mahkemece, 09.11.2020 tarihli duruşmada bozma ilamına uyulması konusunun sonra karara bağlanması ara kararı verildikten sonra karar duruşmasında gerek bozmaya uyma gerekse direnme konusunda bir karar verilmediği; ancak, Yargıtay bozma ilâmının sanık aleyhine olduğu gözetilerek sanık savunmasının tespit edilmesi suretiyle bozma ilâmına ilişkin usûlî işlemin gerçekleştirildiği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 31.10.2017 tarihli ve 2017/1-290 Esas, 2017/443 Karar sayılı kararında ayrıntıları izah edildiği üzere Mahkemenin son uygulamasının, ilk hükümde yer almayan bir kısım yeni ve değişik gerekçeye dayandığı anlaşılmakla, inceleme konusu kararların direnme kararı niteliğinde olmayıp eylemli direnme (uyma) ve dolayısıyla "yeni hüküm" niteliğinde olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2016 tarihli ve 2015/323 Esas, 2016/40 Karar sayılı kararı ile sanığın, kasten yaralama suçundan hakkında açılan kamu davasından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2016 tarihli ve 2015/323 Esas, 2016/40 Karar sayılı kararının katılanlar vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 10.12.2019 tarihli ve 2019/15825 Esas, 2019/22629 Karar sayılı kararı ile özetle; oluşa, dosya kapsamına, katılanların ve tanıkların aşamalardaki istikrarlı beyanlarına ve bu beyanları doğrular nitelikteki adli tıp raporlarına göre, sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.11.2020 tarihli ve 2020/28 Esas, 2020/434 Karar sayılı kararı ile sanığın, kasten yaralama suçundan hakkında açılan kamu davasından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilleri ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri; sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekliliğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Suç tarihinde, Çukurova Toroslar Anadolu Lisesinde öğretmen olan sanığın, tenefüs zilinin çalması sebebiyle, merdivenlerden aşağıya indiği sırada, tanık F.B.'nin, katılan ... ile şakalaştığı ve ...i merdivenlerde iteklediği, bu nedenle adı geçen katılanın sanığa çarptığı, sanığın katılana olaya kimin sebep olduğunu sorduğu, katılanın bu soruya cevap vermediği, bu nedenle sanığın, adı geçen katılanı ittirdiği, bunu gören katılan ...'in, sanığı engellemek istediği, sanığın katılan ...'i de iteklediği ve her iki katılanı müdür yardımcısı olan tanık ....'nin yanına götürdüğü, sanığın eylemi neticesinde her iki katılanın da basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandıkları anlaşılmıştır.
2. Sanığın aşamalarda, katılan ...'i eliyle ittirdiğine ilişkin kısmî ikrara dayalı savunmaları bulunduğu belirlenmiştir.
3. Katılanların her aşamada oluşa ilişkin, gerek kendi içlerinde gerekse birbirleri ve tanık beyanları ile istikrarlı anlatımlarının olduğu anlaşılmıştır.
4. Soruşturma aşamasında tanık sıfatıyla beyanları tespit edilen ve olayın gerçekleştiği okulda müdür olarak görev yapan ... ile aynı okulda müdür yardımcısı olan B.G.'nin, olayın sanık tarafından kendilerine; ...'e kızdığını ve ittirdiğini, kendisine müdahale eden ...'e de kızarak onu da duvara doğru iteklediği şeklinde aktarıldığını beyan ettikleri tespit edilmiştir.
5. Kovuşturma aşamasında da beyanları tespit olunan tanıklar B.K. ve B.G., her aşamada istikrarlı anlatımlarda bulunmuşlar, Mahkemece beyanlarına gerekçesiz şekilde başvurulmayan tanıklar F.B. ile T.B.K.'nın soruşturma aşamasındaki anlatımlarının da gerek diğer tanıklar gerekse katılanların anlatımları ile uyumlu olduğu saptanmıştır
6. Katılan ... hakkında, Çukurova Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesince tanzim olunan, 25.02.2015 tarihli; "her iki zygomada [elmacık kemiği] 2-3 cm.'lik hiperemi, sağ klavikula [köprücük kemiği] orta üstte 2 cm.'lik yüzeyel cilt lezyonu" bulunduğu ve Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı ... Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 26.02.2015 tarihli, meydana gelen yaralanmanın, basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif olduğu görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasında mevcuttur.
7. Katılan ... hakkında, Çukurova Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesince tanzim olunan, 25.02.2015 tarihli; "sağ zygomada [elmacık kemiği] 2 cm.'lik hiperemi, sağ burunda 1 cm.'lik hiperemi, sol klavikula [köprücük kemiği] ortada 3 cm., 2 cm. ve 1,5 cm.' lik lineer cilt sıyrığı" bulunduğu ve Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı ... Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 26.02.2015 tarihli, meydana gelen yaralanmanın, basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif olduğu görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Katılanlar vekilleri ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri ve Mahkemenin uygulaması birlikte değerlendirildiğinde; Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı ile katılanların her aşamada gerek kendi içinde gerekse tanıkların anlatımları ile uyumlu beyanları, katılanların beyanlarını destekleyen adlî muayene raporları içerikleri ile sanığın, kısmî ikrar içeren savunmaları karşısında; katılanların öğrenim gördüğü okulda ingilizce öğretmeni olarak görev yapan ve eylemlerini yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle gerçekleştirdiği belirlenen sanığın, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.11.2020 tarihli ve 2020/28 Esas, 2020/434 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilleri ile Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,24.05.2022 tarihinde karar verildi.