Esas No: 2021/11307
Karar No: 2022/11785
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/11307 Esas 2022/11785 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/11307 E. , 2022/11785 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1)Sanık hakkında, 11.01.2010 ve 27.09.2010 tarihlerinde ... ilinde ve ... ilçesinde hız sınırını aştığı gerekçesi ile görevlilerce cezai işlem uygulanırken, katılanın bilgilerini içeren sahte sürücü belgesini ibraz ederek trafik ceza tutanakları düzenlettirdiği iddiası ile açılan davalarda; sanık hakkında katılana ait sahte sürücü belgesini kullanırken 06.04.2012 tarihinde yakalanması neticesinde resmi belgede sahtecilik suçundan İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/462 Esas sayılı dosyasında cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve söz konusu sürücü belgesinin dosya arasına getirtildiği anlaşılmakla, sürücü belgesinin incelenmesinde suça konu tutanaklarda yer alan bilgilerin aynı olduğu tespit edilmiş ise de; somut olayda kullanılan sahte sürücü belgesinin suç tarihlerinde ele geçirilemediği ve suça konu tutanakların düzenlendiği sırada kullanılan sürücü belgesinin uzun süre sonra ele geçen sürücü belgesi ile aynı olup olmadığının ve bu nedenle suç tarihlerinde aldatıcılık niteliğini haiz olup olmadığının tespit edilemeyeceğinden, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı; somut olayda sanığın 11.01.2010 ve 27.09.2010 tarihli trafik idari para cezası karar tutanaklarının katılan adına düzenlenmesine sebep olmaktan ibaret eylemlerinin zincirleme şekilde 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2)Sanığın, aynı müşteki adına 13.05.2011 tarihinde ... ilçesinde de trafik ceza tutanağı düzenlenmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla; bu tutanak ve başkaca tutanaklarla ilgili olarak ayrı soruşturmalar yürütülüp yürütülmediği ve akıbetleri araştırılarak, sanık hakkında bu tutanaklarla ilgili olarak kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması ve açıldığının anlaşılması halinde dava dosyalarının duruşmaya getirtilerek incelenmesi ve bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın eylemlerinin zincirleme suç hükümleri yönünden değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi yasaya aykırı,
3-Üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 - 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.