Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2038 Esas 2022/3900 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2038
Karar No: 2022/3900
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2038 Esas 2022/3900 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/2038 E.  ,  2022/3900 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2019/204 E., 2019/453 K.
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Düşme
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama


    Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.11.2019 tarihli ve 2019/204 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararının, kanunî mirasçılar vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuk hakkında, suç tarihinde 15 yaşından büyük olduğu belirlenen ölene karşı, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.11.2011 tarihli ve 2011/4143 Soruşturma, 2011/2342 Esas, 2011/362 İddianame numaralı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 23.10.2014 tarihli ve 2011/308 Esas, 2014/299 Karar sayılı karar ile suça sürüklenen çocuğun, iddianamede belirtilen suç vasfından mahkûmiyetine karar verildiği belirlenmiştir.
    Mezkûr Mahkeme hükmünün, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 25.12.2017 tarihli ve 2016/3392 Esas, 2017/5289 Karar sayılı ilâmıyla;
    "Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü suça sürüklenen çocuk ...'ın Muğla Anadolu Lisesi bahçesinde maktül ..., tanıklar ..., ... ile birlikte önce alkol aldıkları, daha sonra ise suça sürüklenen çocuğun marketten aldığı çakmak gazını keyif verici madde olarak kullanmak üzere içlerine çektikleri, alkol ve çakmak gazının etkisinde olan tanıklar ... ve ...'ın bir anda kavga etmeye başladıkları, suça sürüklenen çocuk ile maktülün de kavgaya dahil olarak birbirlerinin baş bölgelerini karşılıklı olarak koltuk altlarına aldıkları, olay yerinde bulunanların müdahalesi ile ayrıldıktan sonra maktülün bir anda sırt üstü yere düştüğü ve akabinde öldüğü anlaşılan olayda,
    Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu raporları dikkate alındığında, maktülün ölüm sebebinin ve ölüm ile suça sürüklenen çocuğun eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında, bu husustaki şüpheden suça sürüklenen çocuğun yararlanması gerektiğinden illiyet bağının bulunmadığı kabul edilerek eylemin TCK'nin 86/2. maddesi uyarınca kasten yaralama suçunu oluşturacağı ve şikayet yokluğu nedeniyle TCK'nin 73/1 ve CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,"
    Gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
    Yargıtay bozma ilâmını müteakip Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2018 tarihli ve 2018/25 Esas, 2018/132 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun eyleminin, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kaldığından bahisle hüküm kurularak neticeten 1.320,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir.
    Suça sürüklenen çocuk müdafiinin talebi üzerine, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün, 27/09/2018 tarihli ve 94660652-105-48-7235-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının KYB - 2018/79881 Tebliğnamesi ile dava dosyasının Yargıtay 1. Ceza Dairesine tevdi edildiği ve adı geçen Daire tarafından, 04.03.2019 tarihli ve 2018/4498 Esas, 2019/1270 Karar sayılı kararı ile yukarıda ayrıntıları verilen bozma ilâmındaki gerekçeyle hükmün, kanun yararına bozulmasına karar verildiği saptanmıştır.
    Kanun yararına bozma kararını müteakip Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.11.2019 tarihli ve 2019/204 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararı ile değişen suç vasfı gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının şikâyet yokluğu nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşmesine karar verilmiştir.
    Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı, yargılama sırasında değişen vasıf itibarıyla 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kalan kasten yaralama suçunun, aynı madde hükmü uyarınca soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikâyete bağlı olduğu, kayden 23.02.1995 doğumlu olup, suç tarihi itibariyle 15 yaşını tamamlamış olan ölenin mağduru olduğu basit yaralama eylemine karşı yaşı itibariyle kendi adına müstakilen şikâyet hakkını kullanmaya ehliyetli bulunduğu; ancak, bu hakkı kullanmadan suça sürüklenen çocuğun eylemi dışında başka bir nedenle vefat ettiği, şikâyet hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu, hak sahibinin hakkını kullanmadan vefat etmesi durumunda, 5237 sayılı Kanun'un 131 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenleme dışında, mirasçılara intikalinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında, ölen ...'ın kanunî mirasçılarının, 5271 sayılı Kanun'un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatlarının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunmadığı, hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, kanunî mirasçılar vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
    Esası incelenmeyen dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2022 tarihinde karar verildi.




    Hemen Ara