Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4119 Esas 2022/3889 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4119
Karar No: 2022/3889
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4119 Esas 2022/3889 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/4119 E.  ,  2022/3889 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2021/327 E., 2021/544 K.
    SUÇ : Kasten yaralamaya teşebbüs
    HÜKÜM : Mahkûmiyet
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
    Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/674 Esas, 2015/1070 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
    2. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/674 Esas, 2015/1070 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 01.07.2021 tarihli ve 2021/9426 Esas, 2021/11595 Karar sayılı kararı ile özetle;
    "a) Sanığın yargılama konusu eylemi için 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi uyarınca basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiği,
    b) Sanığın adlî sicil kaydındaki hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle 1412 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin sanık hakkında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58 inci maddesinin altıncı fıkrası gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,"
    Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    3. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2021 tarihli ve 2021/327 Esas, 2021/544 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usûlünün uygulanmasına takdîren yer olmadığına karar verilerek sanık hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
    4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 31.01.2022 tarihli ve 2022/926 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    Sanık müdafiinin temyiz sebebi, sanık hakkında beraat kararı verilmesine, vesaire ilişkindir.
    III. OLAY VE OLGULAR
    1. Mağdur sanığın babası olup mal varlığını dört oğlu arasında paylaştırdıktan sonra tapularını sanığın da aralarında bulunduğu çocuklarına verdiği, ancak daha sonra sanığa karşı tapu iptali ve tescil davası açtığı belirlenmiştir. Sanığın durumdan haberdar olması üzerine kardeşi olan temyiz dışı sanık ... ile mağdurun yanına gittiği, ona hakaret ettiği, sair tehditte bulunduğu ve mağdura vurmak istediği ancak tanık M.E.İ.'nin araya girmesi üzerine eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
    2. Sanık her aşamada istikrarlı savunmaları ile üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir. Temyiz dışı ...'in beyanları da sanık savunması ile aynı yöndedir.
    3. Olay tanıkları H.İ.'nin her aşamada olayı görmediğini beyan ettiği, tanık A.A. ise mağdur ile kendisinin iş yerlerinin yakın olduğunu, kendilerini tanıdığını, şahıslar arasında miras nedeni ile tartışma olduğunu duyduğunu, olay tarihinden önce [temyiz dışı] sanık ... ile babası arasında tartışma olduğunu duyduğunu gittiğinde [temyiz dışı] ...'in babası ve kardeşlerine küfür ettiğini ancak kavga ettiklerini görmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
    4. Mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkında, Hukukî Süreç başlığı altında (1) numaralı paragrafta bilgileri verilen Mahkeme kararı ile hakaret ve sair tehdit suçlarından açılan kamu davalarının düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    5. Tanık M.E.İ.'nin 24.11.2015 tarihli, tanık A.İ.'nin ise 03.12.2015 tarihli duruşmada, sanıkların kardeşi olmaları nedeniyle tanıklıktan ve yeminden çekilme hakları hatırlatıldığında, tanıklık yapmak istemediklerini beyan ettikleri, sanıkların kardeşi oldukları yönünde yeminleri yaptırılarak tanıklıktan çekindikleri belirlenmiştir.
    6. Sanığın üzerine atılı eylem teşebbüs aşamasında kaldığından, mağdur hakkında tanzim olunan herhangi bir adlî muayene raporu bulunmamaktadır.
    IV. GEREKÇE
    Sanık müdafiinin temyiz sebebi ve dava dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ceza muhakemesi hukukunun amacı olan maddî gerçeğe ulaşabilmek için delil elde edilmesi aşamasında şahsî ve toplumsal değerlerin korunması gereklidir. Kanun koyucu bu amaçla, delil serbestliği ilkesine, öğreti ve uygulamada "delil yasakları" olarak adlandırılan birtakım sınırlamalar getirmiştir. Delil yasakları; "delil elde etme" ve "değerlendirme" yasakları olarak ikiye ayrılmaktadır.
    Delillerin elde edilme şekline ilişkin yasaklara "delil elde etme yasakları" hukuka uygun olarak elde edilmiş bulunsa bile bir delilin yargı mercilerince ortaya konulup değerlendirilebilmesine ilişkin yasaklara ise "delil değerlendirme yasakları" denilmektedir.
    İfade alma ve sorgunun yasak usullerle gerçekleştirilmesi, tanıklıktan çekinme hakkı olanlara bu hakkın hatırlatılmaması, aramanın herhangi bir karara dayanmadan yapılması, ses veya görüntülerin montajlanması delil elde etme yasağına; tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, iletişimin denetlenmesi sırasında tesadüfen elde edilen delillerin 5271 sayılı Kanun'un 135 inci maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışındaki bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılamaması ise delil değerlendirme yasaklarına örnek olarak gösterilebilir.
    Somut olay özelinde yapılan inceleme neticesinde; Mahkemece "her ne kadar tanık M.E.İ. sanıkların kardeşi olduğundan Mahkememizde tanıklıktan çekinmiş ise de kollukça alınan beyanında olayı ayrıntılı anlattığı," şeklindeki gerekçe ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de 5271 sayılı Kanun'un, "Duruşmada okunmayacak belgeler" başlıklı 210 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen; "Tanıklıktan çekinebilecek olan kişi, duruşmada tanıklıktan çekindiğinde, önceki ifadesine ilişkin tutanak okunamaz." şeklindeki düzenleme karşısında delil değerlendirme yasağının ihlâl edildiği anlaşılmıştır.
    O hâlde, sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, temyiz dışı sanık ...'in beyanlarının sanık savunması ile uyumlu olduğu, tanıklar A.İ. ve H.İ.'nin olayı görmediklerini, tanık A.A.'nın ise sadece hakaret ve sair tehdit suçlarına tanık olduğunu, kavga ettiklerini görmediğini ifade ettiği gözetilerek sanığın, hakkında açılan kamu davasından, mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yasaklı delilin hükme esas alınması suretiyle mahkûmiyetine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2021 tarihli ve 2021/327 Esas, 2021/544 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
    Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    24.05.2022 tarihinde karar verildi.




    Hemen Ara