Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/42641 Esas 2022/11729 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hırsızlık suçundan polisler tarafından aranırken başkasının kimliğini kullanarak kaçmaya çalışmıştır. Bu eylemi, TCK'nin 268/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturduğu gibi, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu da içermektedir. Ancak, sonrasında çıkarılan bir kararla \"Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçu için belirlenen ceza üst sınırı değiştirildiği için hüküm yasaya aykırıdır ve sanığın durumu yeniden değerlendirilmelidir. 2. madde: Sanığa isnat edilen suçlar TCK'nin 268/1. maddesi (başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması) ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçudur. Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ise \"Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçunun üst sınırı ile ilgili madde iptal edilmiştir.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

1)TCK'nin 268/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerekmektedir. Somut olayda sanığın, hırsızlığa teşebbüs suçundan hakkında yapılan ihbar üzerine polislere adını katılan ... Kahraman olarak beyan ettiği ve soruşturma evrakını bu isim ile imzaladığı, sanığın eylemin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK'nin 268/1. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu halde ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
2)Kabule göre de; sanığa isnat edilen, üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasını cezasını gerektiren “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunu’nun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.