Esas No: 2022/6626
Karar No: 2022/7625
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/6626 Esas 2022/7625 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/6626 E. , 2022/7625 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet; (Sanıklar ..., ... ve ... dışındaki sanıklar hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma"suçundan)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamından, sanık ... hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 07/11/2013 tarihli iddianamesi ile TCK'nın 188/3 ve 31/3. maddeleri uyarınca açılan kamu davasında, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2015 tarih, 2013/369 esas ve 2015/135 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün, Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi'nin 01/11/2018 tarihli, 2018/1276 esas ve 2018/4857 karar sayılı ilamı ile bozulduğu; ... Ağır Ceza Mahkemesince 05/11/2019 tarihli ara karar ile "bozma ilamına uyulmasına" karar verildiği halde, sanık ... yönünden, bozma sonrası herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulması
mümkün görülmüştür.
1) Sanıklar ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, aynı maddenin 12. fıkrasına göre temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olması nedeniyle, sanıklar müdafilerinin bu konudaki temyiz istekleri, itiraz olarak kabul edilerek itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2) Sanık ... hakkında, müdafiinin süresindeki temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanık hakkında bozma ilamına uyulduğu belirtilmesine rağmen, bozma sonrası herhangi bir hüküm kurulmadığı; bu haliyle temyize konu edilebilecek "hüküm" niteliğinde bir karar bulunmadığından, sanık müdafiinin süresindeki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma"suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... dışındaki sanıklar yönünden, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik değerlendirilmemiş ve sanık ...'in gözaltında geçirdiği sürenin, TCK'nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmemiş ise de, bu eksikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ... hakkında, bozma ilamına yanlış anlam verilerek, koşulları bulunmadığı halde, hükmedilen temel ceza üzerinden TCK’nın 39/2-c maddesi uyarınca ½ oranında indirim uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ..., ..., ... ve ...’in; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in ve müdafilerinin; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma"suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasında, belirlenen “333 gün” karşılığı adli para cezasının, TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den, para cezasına dönüştürülmesi sırasında, “6.660 TL” adli para cezası yerine, maddi hata sonucu “8.320 TL” adli para cezasına hükmedilmesi,
b) Hükümden önce 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'la TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
a) Sanık ... hakkındaki “E-)1-)3-” ibareli hüküm fıkrasında “8.320,00” ibaresinin çıkarılarak, yerine, “6.660,00 TL” ibaresinin yazılması,
b) Sanık ... hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli iptal kararı ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'la TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikten sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına,” ibaresinin yazılması, suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.