Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12970 Esas 2022/12192 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12970
Karar No: 2022/12192
Karar Tarihi: 09.06.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12970 Esas 2022/12192 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/12970 E.  ,  2022/12192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

    A) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik katılan vekilinin temyizinin incelemesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; katılan vekilinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    B) Sanık ... müdafisinin temyizinin incelemesinde;
    Sanık ... müdafisinin yüzüne karşı 17.06.2014 tarihinde tefhim olunan hükümlere yönelik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 25.06.2014 tarihli dilekçe ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu anlaşıldığından; eski hale getirme talebine dair ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmeyerek eski hale getirme ve temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    C) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanık ...'in; sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık ... müdafisinin temyizlerinin incelemesinde;
    Sanıklar ... ve ...'in, maddi sıkıntı içinde olduklarını bildikleri diğer sanıklar ... ve ...'yi katılan bankadan çiftçi kredisi alma konusunda ikna ettikleri, kredi almak için gerekli olan çiftçilik belgesi, kira sözleşmesi ve tapu senetlerini sahte olarak temin ettikten sonra 04.09.2010 tarihinde katılan ... Şubesine kredi başvurusunda bulundukları, sanıklar ... ile ...'nin kendi adlarına düzenlenen kredi sözleşmelerini imzaladıkları ve karşılıklı olarak birbirlerinin kredilerine kefil oldukları, kredi onaylandıktan sonra Yalova 1.Noterliğinde 17.09.2010 tarihinde sanık ...'e bankadan para çekme yetkisini içerir vekaletname verdikleri, akabinde sanık ...'nın kredi başvurusunun onaylanması üzerine aynı tarihte 50.000.TL traktör kredisi, 10.000.TL ekipman kredisi, 10.000.TL tarım kredisi ve 5.000.TL üretici kart kredisi olmak üzere toplam 75 bin TL kredi kullandırıldığı, traktör alımına ilişkin kredinin 58.500.TL'lik kısmının ilgili firmaya havale edildiği, kalan kısmının ise sanık ... tarafından 20.09.2010 tarihinde çekildiği; sanık ...'nin yaptığı 75.000.TL'lik kredinin onaylandığı, ancak yalnızca 50.000.TL'lik traktör kredisi kullandırımı yapıldığı, sanık ...'nin kredi başvurusundan vazgeçtiğini Yalova şubesine bildirmesi üzerine hesabına bloke konularak kredi kullanımının engellendiği, bu surette sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
    1) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümler yönünden;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanık ...'in diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    a) Sanıkların, kredi işlemleri sırasında Tapu Sicil Müdürlüğünün maddi varlığı olan sahte tapu senetleri kullanması nedeniyle eylemlerinin aynı zamanda 5237 sayılı TCK'nin 158/1-d maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturduğu ve alt sınırdan uzaklaşılarak mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeksizin eksik ceza tayini,
    b) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümler yönünden; 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı" cihetle, sanıklar ... Gezici ve ... tarafından katılan bankaya 04.09.2010 tarihinde kredi başvurusunda bulunulduğu, sanık ... tarafından kullandırılan kredinin en son bakiye miktarın 20.09.2010 tarihinde çekildiği, diğer sanık ... tarafından başvurulan kredinin ihbar sonucu çekilmeden aynı tarihte sanıkların yakalandıklarının anlaşılması nedeniyle, sanıklar ... ve ... hakkında tek bir nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini,
    c) 5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu açıklama kapsamında ;sanıkların eylemleri neticesinde elde etmeye çalıştığı haksız menfaat miktarının 125.000.TL (75.000.TL + 50.000.TL) olduğu, bu nedenle 12.500 gün üzerinden para cezası hesaplanması gerekirken, 7.500 gün üzerinden hesaplamaya başlanmak suretiyle eksik ceza tayini,
    2) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümler yönünden;
    a) Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hâkime ait olduğu gözetilerek 5271 sayılı CMK'nin 217/1 maddesi de dikkate alınarak, kredi evrakları arasında bulunan suça konu çiftçilik belgesi, kira sözleşmeleri ve tapu senetleri asıllarının katılan bankadan celbedilerek adli emanete aldırılması, daha sonra duruşmaya getirtilip denetime olanak verecek şekilde dosya içine konularak incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatma niteliği olup olmadıkları belirlenerek kararda tartışılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile karar verilmesi,
    b) 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmiş olması nedeniyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmadığı, somut olayda sanıklar tarafından kredi başvurusu sırasında sahte olarak temin edilen çiftçilik belgesi, tapu senedi ve kira sözleşmelerinin aynı bankaya aynı tarihte (04/09/2010) verilmiş olduğunun banka yazıları ile sabit olduğu ve bu nedenle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınacağı gözetilmeden, sanıkların cezalarının zincirleme suç hükümlerine göre artırılması,
    3) Kabule göre de; TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık ... ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara