19. Hukuk Dairesi 2014/1441 E. , 2014/17067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2012/610-2013/491
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. C.. Ş.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.02.2011 tarihinde 3 yıl süreli imzalanan satış sözleşmesinin eki olan emanet sözleşmesi ile müvekkilince davalıya belirli sayıda damacana, dispanser, demir kafes, bardak ve seperatör verildiğini, davalının 31.01.2012 tarihinde çektiği ihtarname ile sözleşmeden tek taraflı vazgeçtiğini bildirdiğini, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca sözleşme sona erdiğinde verilen malların rayiç bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalıya verilen malzemelerin rayiç değerinin 31.337 TL. olduğunu, bu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, davalının şifahen müvekkiliyle görüştüğünü, tarafların anlaşmaya vardığını, buna göre işlem yapılmaması durumunda davalının müvekkilinden su alımına devam ettiğini, müvekkiline vekalet ücreti olarak da KDV ve stopaj dahil 1.505,10 TL. ödendiğini, ancak davalının 08.08.2012 tarihli ihtarname ile sözleşmeden tek taraflı caydığını bildirdiğini, dava tarihi itibariyle davalıya verilen malzemelerin rayiç değerinin ise 28.528 TL. olduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe itirazdan sonra tarafların anlaşarak aradaki ticari ilişkiyi devam ettirdiklerini, bir anlamda takipten zımnen feragat edildiğini, takip sonrası ilişki devam ettiğinden temerrütten bahsedilemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin ariyet sözleşmesi olup verilen malzemelerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, taraflar arasındaki sorunun BK"nun 379. maddesinde düzenlenen kullanım ödüncü hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, davacıya gönderilen ihtarlarda malzemeleri iadeye hazır olduklarını ilettiklerini, bu malzemelerin yok olmadığı gibi hasara da uğramadığını, davacının bu malzemeleri iade almasını beklediklerini, davacının insan sağlığına zararlı su satması nedeniyle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi 31.01.2012 tarihinde haksız olarak feshettiği, emanet sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca davacı tarafça yapılan tahakkukun sözleşmeye uygun olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının asıl alacak tutarı olan 31.337 TL"nin % 20 "si oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen "emanet sözleşmesi" başlıklı sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin fesih sebebiyle sona erdiği, buna bağlı olarak emanet sözleşmesinin de sona ermiş bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davalı vekili, davacıya gönderdiği Sultanbeyli 1. Noterliğinin 08.08.2012 tarih ve 26895 yevmiye nolu ihtarnamesinde müvekkiline bırakılmış tüm damacana, demir kafes, dispanser, sebil ve diğer ekipmanın 1 hafta içinde teslim alınmasını istemiştir. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK"nun 379 vd. maddelerinde düzenlenen kullanım ödüncü sözleşmesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilip sonuçlandırılması gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.