19. Hukuk Dairesi 2014/1287 E. , 2014/16980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı asil ... ve vekili Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekilleri ile davalı asilin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 95.000 Euro bedel karşılığında davalıdan satın aldığı tır ve römorkun satım bedelinin 7800 TL lik kısmını nakit, 29.000 Euro kısmını müvekkilinin otobüsteki 1/4 hissesi ile ve bakiyesinin de aylık 3454 TL meblağlı 48 adet bono karşılığında ödendiğini, bono bedellerinin tamamının ödenerek 40 adet bononun müvekkiline iade edildiği halde 8 adet bononun ödeme yapılmasına rağmen müvekkiline iade edilmediğini, davalının satım bedelini aldığı halde tır ve römorkun devrini gerçekleştirmediği gibi söz konusu tır ve römorku ayrı ayrı noter satış sözleşmeleriyle 3. şahıslara sattığını ileri sürerek davalıya ödenen satım bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 12.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın 189.160,00 TL. bedelin tahsili için açılan alacak davası olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, davanın müvekkilinin yerleşim yeri adresi olan ... Asliye hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacı tarafça müvekkiline 7800 TL nakdi ödeme yapılmadığını, söz konusu tır ve çekici dava dışı finansal kiralama şirketi tarafından rehin tehdidi ile müvekkiline satılmış araçlar olup davacının borca batık olması nedeniyle müvekkili adına satın alınmış araçlar olduğunu, müvekkiline satım bedeli olarak 29.000 Euro karşılığı otobüsün 1/4 hissesi ile 48 adet bono verildiğini, araçların davacı tarafından satıldığını ileri sürerek davanın reddi ile %60 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; otobüsün 1/4 hissesinin davalıya iade edildiği, ayrıca 40 adet senedin de ödendiği konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacının borca batık olması sebebiyle araçları davacı adına satın aldığını beyan ettiği, aşamalarda ise araçların satılarak bedelinin davacıya verildiğini, davacının leasing borcunu ödediğini, ödenen miktara tekabül eder şekilde 40 adet senedi davacıya iade ettiğini beyan ettiği, davalı tarafın bu iddialarını ispatlayamadığı, davalının yemin deliline dayanmayacağını beyan ettiği, harici sözleşme ile davacıya satılan araçların daha sonra davalı tarafından üçüncü kişilere satıldığı, böylece davalının bilirkişi heyetince tespit edilen davacı tarafça yapılan ödeme miktarı kadar zenginleştiği gerekçesiyle ıslah dilekçesi de nazara alınarak davanın kabulüne, her ne kadar davacı taraf avans faizi talep etmişse de tarafların tacir olmaması ve icra dosyasında davacının yasal faiz istemesi sebebiyle kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.