Esas No: 2019/7436
Karar No: 2022/7855
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7436 Esas 2022/7855 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/7436 E. , 2022/7855 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : ANTALYA 5. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet Temyiz Edenler : 1- Cumhuriyet savcısı (Sanıklar ... ve ... aleyhine)
2-Sanıklar müdafileri
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Hükmün (1) numaralı bölümünün 2. paragrafında, "..." yerine, "..." yazılması mahkemesince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın TCK’nın “53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, “kendi alt soyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar”, “kendi üst soyu ve diğer kişiler” yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden, 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması; ayrıca hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler gözetilerek, oluşan duruma göre, TCK'nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Sanığın savunmasının aksine, diğer sanık ...'nın 10.06.2014 tarihinde ...'ye uyuşturucu madde satma şeklinde gerçekleşen eylemine iştirak ettiğine ve ikamet aramasında diğer sanık ...'ya ait ceket içinde ele geçen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; ayrıca tanıklar ... ile ...'in sanıktan satın aldıklarını beyan ettikleri maddeler ele geçirilemediğinden uyuşturucu madde olup olmadığının teknik bir yöntemle tespit edilememesi nedeniyle eylemin sübut bulmadığı, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair başkaca bir eyleminin de tespit edilemediği anlaşılmakla; maddi bulgularla desteklenmeyen soyut beyanlar dışında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi sebebiyle yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
C- Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün ve sanık müdafiinin vekalet ücretine yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
Dosyadaki belge ve bilgilere göre; sanığın 02/07/2014 tarihinde tanık ...'a uyuşturucu madde sattığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi sebebiyle, CMK'nın 223/2-e. maddesi uyarınca yüklenen suçun sanık tarafından işlendiği sabit değil ise de; tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmalarının aksine, 07/08/2014 tarihinde sanığa ait araçta yapılan arama sonucu ele geçen uyuşturucu maddeyi satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sadece 02/07/2014 tarihli olay gözetilerek uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D- Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde :
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS'ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanığın 17/04/2020 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,15.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.