Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/11939 Esas 2014/16891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11939
Karar No: 2014/16891
Karar Tarihi: 25.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/11939 Esas 2014/16891 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, borcunu ödememesi nedeniyle bayilik sözleşmesi imzalayan davalı şirkete ait taşınmazın ipotek edilmesi üzerine, mirasçılar aleyhine açılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle açılmıştır. İlk kararda davalı şirket borcunu ödeyemediği kanıtlanamadığı için davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak temyiz sonucu yapılan incelemede, çeklerin bedelsiz olarak iade edildiğine dair protokoldeki imzanın şirket yetkilisine ait olduğunun saptandığı, çeklerin akıbetleri araştırılarak diğer itirazların da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: T.M.K'nun 887. maddesi ve icra inkar tazminatı isteme hakkı için İİK'nun 53. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/11939 E.  ,  2014/16891 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 40. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 20/03/2014
    NUMARASI : 2012/75-2014/122

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, davalı C.. A.. Ltd. Şti. ile 17.10.2000 tarihli bayilik akdi imzalandığını ve alınan malın bedelinin teminatını teşkil etmek üzere de Sadettin Karadağ"a ait taşınmazın ipotek edildiğini, şirketin borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, S.. K.."ın vefatı üzerine asıl borclu ve mirasçılar aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili savunmasında davacı şirkete borçlu olmadıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalı şirketin borcunu ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın ipotek limiti ile sınırlı olmak kaydıyla kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 21.11.2011 Tarih, 2011/3911-14310 Esas-Karar Sayılı ilamı ile "Borçtan şahsen sorumlu olmayan 3. kişi tarafından verilen teminat ipoteğinin icra takibine konu edilebilmesi için T.M.K"nun 887 maddesindeki koşulların yerine getirilmiş olması gereklidir. Mahkemece ihtarname asıllarının getirtilerek anılan koşulun yerine getirilip getirilmediği incelenmemiştir.Diğer yandan davalılar ödeme için verilen bazı çeklerin karşılıksız çıktıktan sonra bedelinin haricen davacıya verilerek iade alındığını ve ilgili bankalara iade olunduğunu bildirmiş ve rapora itirazlarında da bu savunmayı tekrar etmişlerdir.Çek bir ödeme aracı olup, borcun tediyesi için verilir ve çekin borçlu elinde olması ödendiğine karine teşkil eder.Bu durumda mahkemece tüm akdi ilişki incelendiğine göre davalıların rapora itirazlarında belirttikleri çeklerin akıbetleri araştırılıp ilgili bankalardan çeklerin suretleri getirildikten sonra, diğer itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınıp uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davacı ihtarnamesinin borçtan şahsen sorumlu olmayan tapu kayıt maliki murisin mirasçıları olan davalılar ve davalı şirkete tebliğ edildiği, davalıların savunmalarında geçen çeklerin bedelsiz olarak davacı tarafından iade edildiğine dair protokol sunulduğu, protokoldeki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığının iddiası üzerine alınan raporda imzanın şirket yetikilisine ait olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 110.000-TL yi geçmemek ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydı ile 103.250,02-TL asıl alacak üzerinden aynı koşullar ile devamına, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bozma ilamında, çeklerin akibeti araştırılıp davalıların diğer itirazlarını da karşılar şekilde rapor alınıp birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen sadece çeklerin akibeti araştırılarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Bozma kararına uyulmakla bozma ilamında belirtilen eksikliklerin incelenmesi gerekir. Davalıların bilirkişi raporuna yaptıkları itiraz ile diğer beyanları birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara