Esas No: 2018/2151
Karar No: 2022/12418
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2151 Esas 2022/12418 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/2151 E. , 2022/12418 K.Özet:
Sanık, vergi incelemesine yetkili kişilere defter ve belgeleri ibraz etmeyerek \"defter, kayıt ve belgeleri gizleme\" suçundan açılan davada beraat etti. Ancak, mahkeme kararı, defter ve belgelerin saklama sorumluluğunun vergi mükellefi olan sanığa ait olduğunu ve yasal sürede ibraz edilmemesi nedeniyle suçun oluştuğunu kabul etmediği için bozuldu. Kararda, 7394 sayılı Kanun ve 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de göz önünde bulundurularak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek lehe olan kanunun uygulanması gerektiği belirtildi. 213 sayılı VUK'nin 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkraları hakkında da detaylı bilgi verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa aykırılık
HÜKÜM : Beraat
1) Sanık hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu , 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu nazara alındığında, 2005 takvim yılına ait defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının şirket yetkilisi olan sanığın ikametgah adresinde 25.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği hâlde, istenilen defter ve belgelerin 15 günlük yasal sürede ibraz edilmediği, sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı gözetilmeden, tüm unsurlarıyla oluşan defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan sanığın mahkumiyeti yerine, isabetsiz ve hatalı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırı,
2) Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.