Esas No: 2021/12793
Karar No: 2022/4242
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12793 Esas 2022/4242 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/12793 E. , 2022/4242 K.Özet:
Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararla sanık, TCK'nin 81/1, 21-62 ve 53. maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak, maktulden elde edilen çekirdek ve sanığa ait silahın karşılaştırılmasına ilişkin raporlar arasındaki çelişki nedeniyle mahkeme kararı bozulmuştur. Teknik üniversitelerden rapor alınması veya mümkün olmaması halinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesi bünyesinde uzman bir heyetin oluşturularak tekrar rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilememesi halinde ise temsili ve tatbiki keşif yapılarak sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Hüküm, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince re'sen de temyize tabi tutulduktan sonra mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise sırasıyla şu şekildedir: TCK 81/1 (kasten öldürme), TCK 21-62 (yakınlarını öldüren veya yaralayan), TCK 53 (silahla kasten yaralama veya öldürme).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2021 tarih ve 2021/75 (E) ve 2021/187 (K) sayılı kararıyla; sanık ... hakkında TCK'nin 81/1, 21 62 ve 53. maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Dosya kapsamında mevcut, maktulden elde edilen deforme çekirdek ile sanığa ait Sarsılmaz Kılınç 2000 marka model silahın karşılaştırılmasına ilişkin, Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarının 30/09/2013 tarih, ... Jandarma Genel Komutanlığı Balistik İnceleme Şubesinin 11/12/2014 tarih sayılı raporlarında "maktulden elde edilen çekirdeğin, sanıktan elde edilen silahtan atılmadığına" ilişkin tespitleri ile Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığının 22/12/2013 ve 15/06/2015 tarih sayılı raporlarında ise "maktulden elde edilen çekirdeğin, sanıktan elde edilen silahtan atıldığına" ilişkin tespitleri arasında çelişki mevcut olması nedeniyle, söz konusu raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, söz konusu raporlar arasında farklılığın neden kaynaklandığı ve maktule ait cesetten çıkartılan mermi çekirdeğinin sanığın tabancasıyla atılıp atılmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, öncelikle teknik üniversitelerden bu hususta rapor alınma imkanının araştırılması ve mümküm olması halinde rapor aldırılması, mümkün olmaması halinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesi bünyesinde konusunda uzman olan yedi kişilik heyet teşekkül ettirilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılarak, mümkün olması halinde bu şekilde oluşturulan heyetten yeniden rapor aldırılması,
2) Raporlar arasında çelişkinin giderilememesi halinde; Olay günü ve saatine uygun olacak biçimde, alanında uzman bilirkişi marifetiyle denetime olanak verecek biçimde temsili ve tatbiki keşif yapılarak, katılanların bahse konu ettiği evin balkonu ve düğün yerinden yapılacak atışla maktulün vurulmasının mümkün olup olmayacağı hususunda rapor aldırılması ve sonuçlarına göre sanığın hukuki durumunun tayini yerine, eksik incelemeler sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; olay yeri inceleme raporuna göre maktulün vurulduğu konum ile düğün alanı arasındaki mesafenin uzunluğuna rağmen, yapılacak keşif sonrası sanığın silahından çıkan kurşunla isabet olmasının mümkün olduğunun ve maktulün vücudundan elde edilen çekirdeğin sanığın silahından atıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeleri halinde; maktul ile sanık arasındaki mesafe dikkate alındığında, sanığın eylemi ile ortaya çıkan kastının bilinçli taksirle öldürme olmasına rağmen, suç vasfında yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarlarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince re'sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 01/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.