Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/3949 Esas 2014/14374 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/3949
Karar No: 2014/14374
Karar Tarihi: 16.12.2014

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/3949 Esas 2014/14374 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanıkların çocukların cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılandığı bir davada hüküm vermiştir. Sanık ...'nin mağdure ...'ye yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyeti yerinde görülmüş ancak cezasında hesap hatası yapıldığı için ceza süresi düzeltilmiştir. Diğer sanıkların ise bazı suçlardan beraat kararı çıkarılmıştır. Mahkeme kararının gerekçesiz olduğu ve bazı kanun maddelerinin yanlış uygulandığı gerekçesiyle hükümler bozulmuştur. Kararda, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ve Çocuk Koruma Kanunu gibi kanun maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK.nın 103/1. maddesi
- TCK'nın 43/1. maddesi
- TCK'nın 31/2. maddesi
- Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi
- CMK.nın 321. maddesi
- CMK.nın 289/1-g maddesi
- TCK'nın 109/1, 109/3-f ve 109/5 maddeleri
- CMK'nın 231/6. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi
14. Ceza Dairesi         2013/3949 E.  ,  2014/14374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Sanık ... hakkında,...’a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı, sanık ... hakkında....’ye yönelik çocuğun basit cinsel istismarı, sanık ... hakkında .... ve ...’e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ile...., ... ve..."a yönelik ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Sanık ... ve..."un sanık ... hakkında ise....’ye yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından beraat, sanık ... hakkında ...’e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı ve ...,... ve....’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi;
    Sanık ... hakkında mağdure .....’e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine,
    Ancak;
    Sanık hakkında TCK.nın 103/1. maddesine göre belirlenen 3 yıl hapis cezası üzerinden, aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırım yapılırken 3 yıl 9 ay yerine 3 yıl 12 ay, bu ceza üzerinden 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken 2 yıl 6 ay yerine, 2 yıl 8 ay ve 62. madde uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken de hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 2 yıl 1 ay yerine, 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3-c fıkrasında yer alan “3 yıl 12 ay”, “2 yıl 8 ay” ve “2 yıl 2 ay 20 gün” ibarelerinin hükümden çıkartılarak, yerlerine sırasıyla “3 yıl 9 ay”, “2 yıl 6 ay” ve “2 yıl 1 ay” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Mağdur sanıklar.... ve... hakkında birbirlerine yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
    Oluş ve mahkemenin kabulüne göre 15 yaşından küçük mağdur sanıklar ..... ve...’un duygusal anlamda arkadaş oldukları, 31.03.2010 tarihinde, arkadaşları olan sanık ...’in evine birlikte gittikleri ve burada mağdur sanıklar.... ve...’un ayrı bir odaya geçerek cebir, tehdit ve hile olmaksızın öpüştükleri anlaşılmakla her ki mağdur sanığın da karşılıklı olarak birbirlerine cinsel istismarda bulundukları, biri diğerine karşı işlenen suçun faili, diğerinin kendisine karşı işlediği suçun ise mağduru bulunduğu, her iki mağdur sanığın eylemlerini birbirlerine karşı gerçekleştirdikleri sabit olmakla birlikte TCK 31/2. maddesi delaleti ile ve Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi gereğince 12-15 yaş içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların cezai sorumluluklarının olabilmesi için işledikleri fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin bulunması gerektiği, yine bu yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkemece sosyal inceleme raporu aldırılmasının zorunlu olduğu, alınan bu rapor içeriği ve mahkemece yapılan gözlem sonucu suça sürüklenen çocukların işledikleri suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin olup olmadığının takdirinin münhasıran mahkemeye ait olduğu, hakimin bu raporla ve yapmış olduğu gözlem sonucu kanaat sahibi olamaması durumunda, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/4. maddesine göre adli tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunlu hallerde uzman hekimden görüş de alabileceğinin hüküm altına alınması karşısında mahkemece gerekçeli kararda suça sürüklenen çocukların işledikleri suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olup olmadıkları tartışılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Sanık ... hakkında mağdur sanık ...’ye yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK.nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK.nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükmün CMK.nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin aynı Kanunun 289/1-g maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,
    Sanık ... hakkında mağdurlar ...,.... ve ..."e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde ise;
    Tüm dosya kapsamına göre suça konu olayda sanık ..."in mağdur ..."un hürriyetinden yoksun kılınmasına ilişkin bir kastının olmadığı, suçun unsurlarının mağdur ... yönünden oluşmadığı anlaşılmakla sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Sanık ...’in 15 yaşından küçük olan ve rızaları geçerli olmayan mağdur ... ve mağdur sanık ...’yi rızaları dahilinde evinde tutması eyleminin her bir mağdura yönelik cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında iki kez ayı ayrı 109/1, 109/3-f ve 109/5 maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    Sabıka kaydı bulunmayan ve tekrar suç işleyemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğu ifade edilerek mağdureler ... ve...."ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında, CMK"nın 231/6. maddesindeki hususlar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyip, cezanın süresi ile tür ve miktarı dikkate alınarak hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına şeklindeki soyut gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, SHÇEK vekili, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara