Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/12032 Esas 2014/16752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12032
Karar No: 2014/16752
Karar Tarihi: 24.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/12032 Esas 2014/16752 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen menfi tespit davasında, davacı banka müşterisinin imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı kişiye kredi kullandırıldığını, sonrasında müvekkilinin bilgisi olmadan aynı kişiye yeniden kredi kullandırıldığını ve bu sebeple ilamsız icra takibi başlatıldığını belirterek davalı bankaya borçlu olmadığının tespit edilmesi talep edilmiştir. Mahkeme, davalı banka ile asıl borçlu arasında akdedilen ayrı bir genel kredi sözleşmesinde davacının kefil olarak imzasının bulunmadığı ve bu sözleşmeye göre kullandırılan kredinin davacıyla bir ilgisi olmadığı tespit edilerek, davacının davalı bankaya borçlu olmadığına hükmetmiştir. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2014/12032 E.  ,  2014/16752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili; müvekkilinin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı ..... kullandırıldığını, söz konusu kredi borcunun ödenmesinden sonra müvekkilinin bilgisi dışında adı geçen kişiye böyle bir sözleşmeye dayalı yeniden kredi kullandırıldığını, sonradan kullandırılan krediden dolayı müvekkilinin de sorumlu tutularak aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, oysa ki sonraki kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının kefaleti nedeniyle kredi borcundan sorumlu olduğunu, ortada cari hesap şeklinde yürüyen bir borç ilişkisi bulunduğundan kredi borcunun bir tarihte tamamen ödenmiş olmasının kredi sözleşmesini sona erdirmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalı banka ile dava dışı ... arasında akdedilen 31/10/2006 tarihli 20.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine davacı ..."nün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kefalet imzasının alındığı, bu sözleşmeye istinaden kullandırılan 10.000,00 TL"lik kredinin 23/10/2007 tarihinde ödenerek sonlandırıldığı, bundan sonra davalı banka ile asıl borçlu ... arasında 21/02/2008 tarihinde 100.000,00 TL"lik ayrı bir genel kredi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmede davacının kefil olarak imzasının bulunmadığı kredinin de bu sözleşmeye göre kullandırıldığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı bankaya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara