Esas No: 2018/1090
Karar No: 2022/12503
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1090 Esas 2022/12503 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/1090 E. , 2022/12503 K.Özet:
Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinde sanık hakkında açılan \"muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme\" ve \"sahte fatura kullanma\" suçlarından dava açıldı. Ancak Yargıtay 21. Ceza Dairesi tarafından yapılan incelemede, \"yanıltıcı belge düzenleme\" suçundan açılan dosyanın vergi suçu ve raporlarına aykırı şekilde düzenlendiği, suçların birbirine dönüşmeyeceği belirtildi ve dava tekrar incelenmek üzere bozuldu. Suçun sübutu halinde ise, kanunlarda yapılan değişikliklere dikkat çekildi ve öncelikle lehe kanunun tespit edilip uygulanması gerektiği ifade edildi. Bu nedenle, karar bozuldu. 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Davanın reddi
1) Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.03.2014 tarihli, 2014/3127 esas sayılı iddianame ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaaya uygun olarak sanık hakkında, ... ... Ltd Şti’den alarak kullandığı 4 adet faturanın sahte olduğu iddiası ile “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan kamu davası açıldığı, mükerrer kabul edilen Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.05.2014 tarihli, 2012/620 Esas, 2014/404 Karar sayılı dosyasında, sanık hakkında “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme” suçundan iddianame tanzim edildiği, ancak bu dosyanın Yargıtay 21. Ceza Dairesi tarafından, 07.02.2017 tarihli 2016/10605 esas ve 2017 /540 karar sayılı ilamı ile “Vergi suçu ve vergi inceleme raporlarının 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan düzenlendiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Eskişehir Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 26.06.2012 tarihli mütalaasının da vergi suçu ve ekindeki inceleme raporlarına atıf yaparak ''2010 takvim yılında sahte fatura kullanma'' suçundan düzenlendiği halde; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.09.2012 gün ve 2012/7668 Esas sayılı iddianamesinin mütalaa ve ekindeki vergi suçu/inceleme raporlarına aykırı şekilde "2010 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenlemek'' suçundan düzenlendiği, bu suçtan dava şartı niteliğinde verilmiş mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan ''sahte fatura kullanma” ve ''muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenlemek'' suçlarının birbirine de dönüşmeyeceği” şeklindeki gerekçe ile bozulduğu, söz konusu dosyada 27 adet sahte faturanın kullanıldığı iddiasında bulunulduğu ve bu nedenle mükerrer davadan bahsedilemeyeceği, aynı takvim yılında birden fazla farklı faturanın kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla; söz konusu dava dosyasının ve sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan başka bir davanın bulunması halinde bu dosyanın da getirtilerek incelenmesi ve zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi,
2) Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.