14. Ceza Dairesi 2013/4897 E. , 2014/14316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.12.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy
...... 17 yaşında olup çantacıda çalışırken, dükkanın karşısında oto yıkama ve yağlama işinde çalışan sanık ile arkadaşlık ilişkisine girmiştir. Sanık 32 yaşında evli ve iki çocuklu olmasına rağmen mağdureye kendini bekar olarak tanıtmıştır. Arkadaşlıkları bir kaç haftalıktır. Mağdure son günlerinde neşesiz olup, işyeri sahibi, yan dükkan komşusu ve yakın arkadaşı olan tanıklara sorduklarında ağlayarak özetle, sanıkla istemediği halde ilişkiye girdiklerini, iteklediğini, zorla gibi olduğunu ifade eden beyanlarda bulunmuştur. Yine hastaneye götürülerek, kızlığının bozulup bozulmadığı, hamile olup olmadığı konusunda yardım istemiştir. Hatta tanıklara intihar edeceğinden bile bahsetmiştir. Sanığın evli olduğunu öğrenen, yakın arkadaş çevresine olayı anlatan, intihardan söz eden mağdurenin, kendince uğradığı hayal kırıklığı, yardım taleplerinin karşılık bulmaması ve içine düştüğünü düşündüğü çaresizlikle 02.05.2009 tarihinde ablası ve annesine birer mektup bırakarak, mektubunda affedilmez bir hata yaptığını, haklarını helal etmelerini belirterek, evlerinin balkonundan atlamak suretiyle intihar ettiği anlaşılmaktadır.
Mağdurenin hymen raporunda eski ve yeni yırtığa rastlanmadığı belirtilmesine karşılık, fehva genişliğinin 2cm. olduğu ifade edilmektedir. Bilenen adli tıp uygulama ve bilgilerinde bu açıklık dühule müsait olabilen bir açıklıktır. Yani ilişkiye girmeyle bozulmayabilecek anatomik bakirelik hali mevcuttur. Mağdure en yakın arkadaşlarına sanıkla cinsel ilişkiye girdiğini açıkça ifade etmektedir. İntihar ederken bıraktığı mektup da bahsedilen affedilmez hatanın sanıkla girdiği ilişki olduğu hususunda kuşku bulunmadığı açıktır. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mağdurenin en yakın arkadaşlarına yaptığı anlatımların istkrarlı olması, ölen kişinin son sözleri niteliğindeki intihar ederken bıraktığı mektup içeriği, hymenin dühule müsait açıklığı karşısında, sanığın zorla nitelikli cinsel saldırı eylemi kuşkuda kalsa da reşit olmayanla rızası ile cinsel ilişkiye girme suçunun sabit olduğu anlaşıldığından, suçla ilgili şikayet süresinin henüz dolmaması, ölümünden sonra ailesinin şikayeti, yakın çevresine yakınma içerir anlatımları ve intihar etmiş olması nedeniyle şikayetin varlığının kabulü ile sanığın TCK.nın 104 maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.