Esas No: 2021/21181
Karar No: 2022/12757
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/21181 Esas 2022/12757 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/21181 E. , 2022/12757 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Katılan ... vekilinin temyizinin sanık ...' ün katılan ...'a yönelik eylemleri sebebiyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
I-Sanıklar ..., ... hakkında "Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Tacir veya Şirket Yöneticileri Ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı", "Kamu Kurum ve Kuruluşları vb. tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık" suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin temyizlerinin incelenmesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ... ve müdafisi ile sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanık ...'ün "Resmi belgede sahtecilik", sanık ...'ün "Özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik" suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin temyizlerinin incelenmesinde;
1-Aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kalan suça konu belgelerden, ...'ın kimlik bilgilerinin kullanarak 01/03/2010 tarihli nüfus cüzdan örneği, 01/03/2010 tarihli ikametgah ilmuhaberi, 28/03/2010 tarihli 26.000 TL bedelli bono, 26/06/2010 tarihli, 10.700,00 TL bedelli çek, ... 15. Noterliğinin 01/03/2010 tarih ve 4965 yevmiye numaralı imza beyannamesi, ... Noterliğinin 26/04/2010 tarih ve 1693 yevmiye numaralı imza sirküleri düzenlettirildiği, sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, sirkülerin ve imza beyannamesinin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olması; sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında kalan sahtecilik eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme şekilde işlenmiş kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturması nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 204/1-3,43/1 maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek, sanık ... hakkında "Resmi belgede sahtecilik" ve "Özel belgede sahtecilik"; sanık ... hakkında ise iddianame kapsamı itibariyle sanığın belirtilen eylemlere iştirak etmesi sebebiyle de dava açıldığının anlaşılması karşısında sadece katılan ...'a yönelik eyleminden dolayı verilen 28/03/2010 tarihli 26.000 TL bedelli bono kapsamında mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Sanık ...'ün ...'a ait kimlik bilgileri kullanılarak ... A.Ş'den 0384 ... numaralı hattın çıkarılmasını sağladığı olayda, eylemin suç tarihinden önce 10.11.2008 tarihli ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, delillerin tayin ve takdirinde hataya düşülerek tüm eylemlerin zincirleme olarak özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu kabul edilerek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ... ve müdafisi ile sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.