Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14322 Esas 2014/16699 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14322
Karar No: 2014/16699
Karar Tarihi: 20.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14322 Esas 2014/16699 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen menfi tespit ve tazminat davası sonucunda davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak, Dairemizin bozma ilamında davacının tazminat talebi yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur. Davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın tümden reddedilmesi, borçlu olunmadığının tespitine yönelik karar açısından usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Kanun Maddeleri: Aktif dava ehliyeti hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 112. maddesi uyarınca karar verilmelidir. Usuli kazanılmış hak ilkesi ise Türk Medeni Kanunu'nun 103. maddesi uyarınca önemli bir davada daha önce verilmiş kararların, daha sonraki bir dava hukuk yolu ile de olsa uyuşmazlık konusu yapılmaksızın kesin hüküm sayılması ilkesidir.
19. Hukuk Dairesi         2014/14322 E.  ,  2014/16699 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/03/2014
    NUMARASI : 2014/65-2014/104

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucu ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    (1) Mahkemece uyulan bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    (2) Kısa kararda “Davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle davasının reddine” denildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “davacının davasının kısmen kabulü ile: Davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle davasının reddine” denilerek, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Diğer yandan, Dairemizin bozma ilamında davacının maddi ve manevi tazminat talebi yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığı belirtilerek, hüküm bu yönden bozulmuştur. Mahkemece her ne kadar davanın kısmen kabulüne denilmiş ise de, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından davasının reddine denilerek, dava tümden reddedilmiştir. Bu hal, bozmadan önce menfi tespit hakkında verilen ilk hükümde yer alan borçlu olunmadığının tespitine yönelik karar açısından usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil eder.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bent uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara