Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2562 Esas 2022/12776 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2562
Karar No: 2022/12776
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2562 Esas 2022/12776 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2022/2562 E.  ,  2022/12776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Dolandırıcılık, tehdit, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    1) Sanıklar ... ve ... hakkında birleşen 2014/37 Esas sayılı dosya kapsamında "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla,O yer Cumhuriyet savcısı, Üst Cumhuriyet savcısı, katılanlar ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
    2) Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik "Dolandırıcılık" suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
    Sanığa yüklenen “Dolandırıcılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 23.05.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla O yer Cumhuriyet Savcısı, Üst Cumhuriyet Savcısı, katılanlar ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    3)Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik "Tehdit" ve birleşen 2014/23 Esas sayılı dosya kapsamında " Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçlarından mahkumiyet hükümlerine; sanıklar ... ... ve ... hakkında birleşen 2014/37 Esas sayılı dosya kapsamında katılan ...'ya yönelik "Dolandırıcılık" suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
    a- Sanık ...'ın katılan ...'a yönelik tehdit suçu açısından yapılan değerlendirmede; 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nin 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilip belirlenmesi zorunluluğu,
    b-Sanık ...'ın "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçu açısından yapılan değerlendirmede, 5237 sayılı TCK’nin 268. maddesine göre, "işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır," aynı Kanun’un 267. maddesine göre de; yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişinin cezalandırılacağının hüküm altına alındığı, bu kapsamda somut olayda, sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini adli veya idari bir makam önünde kullanmadığı, katılanı kandırmaya çalışırken başkasının ismini söylemesi şeklinde gerçekleşen eylem açısından suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
    c)Sanıklar ..., ... ve ...'ün katılan ...'ya yönelik dolandırıcılık suçu açısından yapılan değerlendirmede; sanık ...'ün katılan ile diğer sanıklar ... ve ...'i tanıştırdığı, ...'ın kendisini ..., ...'in ise ... olarak tanıtarak sanıkların katılandan borç para adı altında 11,000,00 TL menfaat elde ettikleri iddia olunan somut olayda; olayın gelişim ve seyri nazara alındığında sanıkların baştan itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket ettikleri anlaşıldığından, TCK'nin 157/1. maddesinde yazılı dolandırıcılık suçunun unsurlarıyla oluştuğu, ayrıca sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı, Üst Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafisi, katılanlar ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara