Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13178 Esas 2014/16678 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13178
Karar No: 2014/16678
Karar Tarihi: 20.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13178 Esas 2014/16678 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesi gereği E..Ö.. tarafından ödenmeyen kredi borcunun tahsili için açtığı itirazın iptali davasında, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirtmiş ve davanın reddedilmesini talep etmiştir. Davalı, dava dilekçesinde cevap vermemiştir ancak sonradan dış borçlu E.. Ö.. tarafından kanuna aykırı şekilde temerrüde düşürülerek borçlandırıldığını belirtip davanın reddedilmesi ve tazminat talep etmiştir. Mahkeme, ilk olarak davacının talebi doğrultusunda kısmen kabul kararı vermiş ancak Dairenin bozma kararı gereği yargılamaya devam etmiştir. Sonuç olarak mahkeme, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve davacı yararına hükmün bozulmasına karar vermiştir. Ayrıca, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği belirtilerek karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır.
Kanun Maddeleri: HUMK 388, HMK 297/c ve 27/c.
19. Hukuk Dairesi         2014/13178 E.  ,  2014/16678 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/02/2014
    NUMARASI : 2013/437-2014/94

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili; 09.05.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"nde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının mevcut olduğunu, asıl borçlu E..Ö.. tarafından kredi borcunun vadesinde ödenmemesi sebebiyle hesabın kat edilerek keşide edilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili bankanın alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiş, davalı vekili 06.08.2012 tarihli dilekçesinde; dava dışı borçlu E.. Ö.. ile davacı banka arasında yapılan ödeme planından müvekkilinin haberdar edilmeyerek kanuna aykırı şekilde temerrüde düşürülülerek borçlandırılmaya çalışıldığını belirterek, davanın reddine ve % 40"dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2013/1983 Esas 2013/5598 Karar sayılı 01/04/2013 tarihli ilamıyla,kararın HUMK 388, HMK 297/c ve 27/c maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, genel kredi sözleşmesi uyarınca yapılan kredi ödemesi nedeniyle borcun vadesinde ödenmemesi üzerine 19.04.2011 tarihinde hesap kat edilerek, 95.900,00 TL asıl alacağın 03.05.2011 temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte borcun 112.227,32 TL"ye ulaştığı, kredi borçlusu tarafından dava açıldıktan sonra yapılan 30.000,00 TL ödeme de dikkate alındığında, davanın kısmen kabulüne, takibin 84.439,54 TL ve 19.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek % 72 oranında temerrüt faizi ile devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve davalı vekilinin aleyhine verilen ilk hükmü temyiz etmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı yanın temyiz itirazları yönünden, itirazın iptali davalarında dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra dairesince infaz sırasında dikkate alınması gerektiği belirtilerek karar verilmesi gerekirken mahkemece dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin mahsup edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara