Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17814 Esas 2022/8213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17814
Karar No: 2022/8213
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17814 Esas 2022/8213 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17814 E.  ,  2022/8213 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Körfez 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2020 tarihli ve 2019/650 esas, 2020/11 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Şüpheli ... hakkında, 27/03/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının 07/05/2018 tarihli ve 2018/1934 soruşturma, 2018/34 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın 24/05/2018 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek infazı için Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2-Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 25/05/2018 tarihli ve 2018/976 DS sayılı çağrı yazısının tebliği üzerine şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 07/06/2018 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 17/07/2018 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının bildirilmesi üzerine Rehberlik ve İyileştirme Program Takvimi düzenlendiği, 05/09/2018 tarihli 1. bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 12/09/2018 tarihli uyarı yazısının 26/09/2018 tarihinde müdürlükte bizzat elden tebliğ edildiği, uyarılmasından sonra 19/03/2019 tarihli grup-seminer çalışmasının 10. oturumuna katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 26/03/2019 tarihli kararı ile yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 15/04/2019 tarihinde Körfez Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, kapatma kararının 29/03/2019 tarihinde elden bizzat tebliğ edildiği, sanığın 15/04/2019 tarihli dilekçesi ile kapatma kararına itiraz ettiği, Kocaeli İnfaz Hakimliğinin 12/06/2019 tarihli ve 2019/1962 esas, 2019/3061 sayılı kararı ile, itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, sanığın red kararına da itiraz etmesi üzerine, itirazı inceleyen mercii Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 29/07/2019 tarihli ve 2019/1447 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği,
    3-Erteleme kararı kaldırılarak Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının 30/10/2019 tarihli ve 2018/1934 soruşturma, 2019/1367 esas, 2019/1345 sayılı iddianamesi ile, sanığın cezalandırılması istemiyle Körfez 1.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4-Körfez 1.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 09/01/2020 tarihli ve 2019/650 esas,2020/11 sayılı kararı ile; kapatma kararı tebliğinin müdürlükte bildirdiği adrese değil önceki adresine yapıldığı, tebliğin usulsüz olduğu, bu durumun itiraz mercileri tarafından dikkate alınmadığı, kovuşturma şartının gerçekleşmediği
    gerekçesiyle “davanın durmasına” ve Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/1447 değişik iş sayılı itirazın reddi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesine ve denetimin devamı için Körfez Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Körfez Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/05/2018 tarihli ve 2018/1934 soruşturma, 2018/34 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin ihtara karşın yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiğinden bahisle infaz kayıtları kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/10/2019 tarihli ve 2018/1934 soruşturma, 2019/1367 esas, 2019/1345 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığa gönderilen tebliğin usulüne uygun olmaması sebebiyle kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle kamu davasının durmasına dair Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2020 tarihli ve 2019/650 esas, 2020/11 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlününuyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, somut olayda, 07/06/2018 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların şüpheliye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, şüphelinin 05/09/2018 tarihinde bireysel görüşmeye katılmadığının bildirilmesi üzerine, denetim planına uymadığından bahisle Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 11/09/2018 tarihli ve 7955 sayılı uyarı kararının 26/09/2018 tarihinde şüpheliye elden tebliğ edildiği, uyarı müzekkeresinde bir sonraki ihlalde tekrar uyarı yapılmayarak dosyanın kapatılacağının şüpheliye bildirilmesine rağmen şüphelinin belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 19/03/2019 tarihindeki grup/seminer çalışmasına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak Körfez Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, şüphelinin hakkında
    verilen denetimli serbestlik dosya kapama kararına yönelik şikayetinin süresi içerisinde yapılmadığından bahisle reddine dair Körfez İnfaz Hakimliğinin 12/06/2019 tarihli ve 2019/1962 esas, 2019/3061 sayılı kararına karşı yapılan itirazın Körfez 1. Ağır Ceza Mahkemesin 29/07/2019 tarihli ve 2019/1447 değişik iş sayılı kararı ile reddine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında, şüphelinin denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2020 tarihli ve 2019/650 esas, 2020/11 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 27/03/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının 07/05/2018 tarihli ve 2018/1934 soruşturma, 2018/34 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini takiben, şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2020 tarihli ve 2019/650 esas, 2020/11 sayılı kararı ile, kamu davasının durmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
    Somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 24/05/2018 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek 15 günlük itiraz süresi ve kararın kesinleşmesi beklenmeden 24/05/2018 tarihinde infazı için Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan tebligat hukuki sonuç doğurmayacağı gibi,
    Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlanmasından sonra şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 07/06/2018 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 17/07/2018 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, Rehberlik ve İyileştirme Program Takvimi düzenlendiği, 05/09/2018 tarihli 1. bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 12/09/2018 tarihli uyarı yazısının 26/09/2018 tarihinde müdürlükte bizzat elden tebliğ edildiği, uyarılmasından sonra 19/03/2019 tarihli grup-seminer çalışmasının 10. oturumuna katılmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 26/03/2019 tarihli kararı ile yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği, kapatma kararının 29/03/2019 tarihinde elden bizzat tebliğ edildiği, sanığın 15/04/2019 tarihli dilekçesi ile kapatma kararına itiraz ettiği, Kocaeli İnfaz Hakimliğinin 12/06/2019 tarihli ve 2019/1962 esas, 2019/3061 sayılı kararı ile, itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, sanığın red kararına da itiraz etmesi üzerine, itirazı inceleyen mercii Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 29/07/2019 tarihli ve 2019/1447 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği dikkate
    alındığında; şüphelinin uyarılmasından sonra 26/09/2018 tarihli 2. bireysel görüşmesine, 17/10/2018 tarihli 3. bireysel görüşmesine, SAMBA grup-seminer çalışmasının 13/11/2018, 27/11/2018, 11/12/2018, 25/12/2018, 08/01/2019, 22/01/2019, 05/02/2019, 19/02/2019 ve 05/03/2019 tarihli 9 ayrı oturumuna, 08/08/2018, 05/09/2018, 17/10/2018, 13/11/2018, 11/12/2018, 08/01/2019, 05/02/2019, 05/03/2019 tarihli 8 ayrı vaka sorumlusu görüşmesine katıldığı, uyarılmasından sonra pekçok kez yükümlülüklerini yerine getirip 19/03/2019 tarihli grup-seminer çalışmasının 10. oturumuna katılmaması nedeniyle dosyanın kapatıldığı, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı veya yeniden yükümlülük ihlalinde bulunduğu takdirde ısrar şartının gerçekleşeceğinin anlaşılması karşısında ısrar şartının gerçekleşmediği, mahkemenin durma kararının bu gerekçe ile kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, durma kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte kararın, gerekçesine yönelik olarak kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ve kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    D-)Karar:
    Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi için Körfez Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle yerinde olmayan gerekçe ile verilen Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2020 tarihli ve 2019/650 esas, 2020/11 sayılı kararının gerekçe yönünden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
    22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara