Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5890 Esas 2022/4400 Karar Sayılı İlamı

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


Nitelikli hırsızlık suçundan Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/368 Esas, 2017/809 sayılı kararı ile 3 yıl 4 ay hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının infazı sırasında anılan Mahkemenin 30/04/2020 tarihli ve 2020/440 değişik iş sayılı kararıyla 15/04/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliye edilmesini müteakip, hükümlünün denetim süresi içerisinde 16/02/2021 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçundan 9 ay hapis cezasına mahkûm edilmesi sebebiyle şartla tahliyenin geri alınmasına yönelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin, ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmemesi sebebiyle yasal şartların oluşmadığından bahisle reddine ilişkin Bakırköy 2. İnfaz Hakimliğinin 13/09/2021 tarihli ve 2021/8949 Esas, 2021/9968 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2021 tarihli ve 2021/2250 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, Bakırköy 2. İnfaz Hakimliğinin 13/09/2021 tarihli kararı ile ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmemesi sebebiyle yasal şartların oluşmadığından bahisle şartla tahliyenin geri alınması talebinin reddine hükmedilmiş ise de,
Adı geçen hükümlünün Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/368 Esas, 2017/809 sayılı kararı ile verilen 3 yıl 4 ay hapis cezasının infazı için ilk kez ceza infaz kurumuna 20/03/2018 tarihinde alındığı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 21/03/2018 tarihli ve 2018/2-11090 sayılı müddetnameye göre hakederek tahliye tarihinin 18/07/2021 ve koşullu salıverilme tarihinin ise 07/06/2020 olarak belirlendiği,
15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında hükümlü hakkında yeni bir müddetname tanzim edildiği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 21/04/2020 tarihli ve 2018/2-11090 sayılı müddetnameye göre hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 17/11/2019 olarak belirlenmesi sonrasında, hükümlünün Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2020 tarihli ve 2020/440 değişik iş sayılı kararıyla 7242 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 15/04/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere koşullu salıverilmesine karar verildiği,
Hükümlünün 16/02/2021 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçundan 9 ay hapis cezasına mahkûm edilmesi sebebiyle hakkındaki şartla tahliyenin geri alınmasına yönelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca talepte bulunulması üzerine, ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmemesi sebebiyle yasal şartların oluşmadığından bahisle Bakırköy 2. İnfaz Hakimliğinin 13/09/2021 tarihli kararı ile talebin reddine hükmedilmesini takiben, anılan karara karşı yapılan itirazın da Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2021 tarihli ve 2021/2250 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiğinin anlaşıldığı,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesiyle değişik "Koşullu Salıverme" başlıklı 107. maddesinin 2. fıkrasında "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler." ve 6. fıkrasında "Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez." şeklinde düzenlemelere yer verildiği, hükümlünün koşullu salıverilme süresinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin hükümlü lehine düzenleme getiren 5275 sayılı Kanun'un 107/2. madde hükmü dikkate alınarak yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu, bu belirlemenin lehe yapılan değişiklik nedeniyle ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin tespiti ve bu tespite göre denetim süresinin belirlenmesi ile sınırlı olduğunun kabulü gerektiği cihetle, somut dosya kapsamına göre, 3 yıl 4 ay hapis cezasının infazı sırasında 15/04/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliye edilen hükümlünün infaz kurumunda geçirmesi gereken süre olan 1 yıl 8 ay denetim süresine tabi olduğu, ancak hükümlü hakkındaki şartla tahliye kararının 30/04/2020 tarihinde verilmiş olduğu, hükümlünün fiilen şartla tahliyesinin 30/04/2020 tarihi itibarıyla gerçekleştirilmesi sebebiyle de denetim süresinin bu tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği nazara alındığında, bu haliyle hükümlünün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 16/02/2021 tarihli kasıtlı suçun denetim süresi içerisinde işlenmiş olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01/04/2022 gün ve 94660652-105-55-736-2022-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2021 tarihli ve 2021/2250 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.