Esas No: 2022/5908
Karar No: 2022/4399
Karar Tarihi: 03.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5908 Esas 2022/4399 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/5908 E. , 2022/4399 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama, nitelikli yağma ve muhtelif suçlardan Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/06/2011 tarihli ve 2011/527 değişik iş sayılı içtima kararı ile 26 yıl 46 ay 22 gün hapis cezasına hükümlü ...'in bu cezasının infazı sırasında, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2011 tarihli ve 2011/1043 değişik iş sayılı kararı ile 4616 sayılı Kanun hükümleri gereğince 16/01/2010 tarihinden itibaren şartla tahliye edilmesini müteakip, adı geçen hükümlünün bihakkın tahliye tarihi olan 30/10/2037 tarihinden önce 27/07/2011 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan Gaziantep 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/05/2014 tarihli ve 2011/1066 Esas, 2014/476 sayılı kararıyla 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, 03/12/2018 tarihinde işlediği hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan ise Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2019 tarihli ve 2019/56 Esas, 2019/359 sayılı kararıyla 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/12 ve 13. maddeleri gereğince hükümlü hakkındaki şartla tahliyenin geri alınması kararı verilmesine yönelik talebini müteakip, 15/04/2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 48. maddesi ile değiştirilen 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesinin hükümlü lehine olduğundan bahisle şartla tahliyenin geri alınmasına, denetim süresi içinde mahkum olunan 9 ay 10 gün hapis cezasının 2 katı kadar olan 18 ay 20 gün hapis cezasının aynen infazına ilişkin İstanbul İnfaz Hâkimliğinin 12/08/2021 tarihli ve 2021/13786 Esas, 2021/14263 sayılı kararı üzerine, bu defa hükümlünün 27/07/2011 ve 03/12/2018 tarihinde işlediği suçların 5275 sayılı Kanun’un 107/6. maddesine göre belirlenen denetim süresi içerisinde işlenmediği gerekçesi ile İstanbul İnfaz Hâkimliğinin 12/08/2021 tarihli ve 2021/13786 Esas, 2021/14263 sayılı kararının kaldırılmasına ve koşullu salıverme kararının geri alınması talebinin reddine dair İstanbul İnfaz Hâkimliğinin 24/09/2021 tarihli ve 2021/13786 Esas, 2021/14263 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2021 tarihli ve 2021/1008 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/10/2021 tarihli, 2021/11571 Esas, 2021/13529 karar sayılı ilamında "...hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 765 sayılı Kanun'un 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu, bu haliyle bihakkın tahliye tarihine kadar infaz süreci devam eden hükümlünün bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi karşısında ikinci suçu işlediği tarih olan 08/05/2018 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 31/12/2018 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiği.." şeklinde açıklamaya yer verildiği,
Hükümlü hakkında Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/06/2011 tarihli ve 2011/527 değişik iş sayılı içtima kararı ile 26 yıl 46 ay 22 gün hapis cezasına hükmedildiği,
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 647 sayılı Cezalarının İnfazı Hakkında Kanun'un 19 ve ek 2. madde hükümleri dikkate alınarak 1/2 oranında ve ayda 6 gün indirim yapılmak suretiyle düzenlenen 14/07/2011 tarihli ve 2011/5-1641, 2594, 2595, 2596 ve 2598 sayılı müddetnamede bihakkın tahliye tarihinin 30/10/2037, koşullu salıverilme tarihinin ise 16/01/2010 olarak tespit edildiği,
Koşullu salıverilme ile ilgili mevzuat incelendiğinde;
Mülga 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un "Şartla Salıverilme" başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında "(Değişik fıkra: /11/03/1986 - 3267/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 25 yıllarını; müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 20 yıllarını; diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkum edilmiş olanlar hükümlülük süresinin ½'ni; çekmiş olup da tüzüğe göre iyi halli hükümlü niteliğinde bulundukları takdirde, talepleri olmasa dahi şahsi şartla salıverilirler."
Aynı Kanun'un Ek 2. maddesinde "Hükümlülerin yarı açık veya açık cezaevlerine seçilmelerine karar verme işlemi, Adalet Bakanlığınca her yılın Ocak ayı içerisinde tespit edilerek Cumhuriyet savcılıklarına bildirilen şartla salıverilme tarihine göre yapılır. Bakanlıkça bildirilen bu tarih aşılmamak ve kapalı kurumlarda çalışanlara öncelik tanınmak kaydıyla; 9, 10 ve 11' inci maddeler gereğince tabi tutulacakları müşahadeleri sonucu yarı açık veya açık müesseselere naklolunan hükümlülerin; anılan müesseselerde kaldıkları her ay için 6 gün, 19' uncu maddenin 1, 2 ve 3' üncü fıkralarına göre tespit edilecek şartla salıverilme tarihlerinden indirilmek suretiyle şartla salıverilme işlemi yapılır." ,
765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 17. maddesinin 1. fıkrasında "(Değişik fıkra: 07/12/1988 - 3506/1 md.) şartla salıverilmiş olan hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektirilir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanamaz." şeklinde,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "Koşullu Salıverme" başlıklı 107. maddesinin 2. fıkrasında "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler." ve 6. fıkrasında "Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez." şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Bu haliyle hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğu, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 765 sayılı Kanun'un 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu, bu haliyle bihakkın tahliye tarihine kadar infaz süreci devam eden hükümlünün bihakkın tahliye tarihinden önce kasıtlı birden çok suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesinin hükümlü lehine olduğundan bahisle şartla tahliyenin geri alınmasına ve denetim süresi içinde mahkum olunan 9 ay 10 gün hapis cezasının 2 katı kadar olan 18 ay 20 gün hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/04/2022 gün ve 94660652-105-34-1882-2022-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2021 tarihli ve 2021/1008 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.