Esas No: 2020/17815
Karar No: 2022/8214
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17815 Esas 2022/8214 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/17815 E. , 2022/8214 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bakırköy 23.Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli, 2019/271 esas ve 2019/268 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 15/07/2017, 04/08/2017, 01/11/2017 ve 25/07/2018 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 03/04/2019 tarihli ve 2017/117171 soruşturma, 2019/12236 esas, 2019/8632 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,43/1 ve 53.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Bakırköy 23.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce 13/06/2017 tarihinde Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
2- Bakırköy 23.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas,2019/268 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/384 esas ve 2017/776 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a-) Şüphelinin 07/07/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2016 tarihli ve 2016/85732 soruşturma, 2016/2198 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilerek infazı için Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b-) Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/02/2017 tarihli ve 2017/530 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 21/02/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 06/03/2017 tarihli uyarılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı ve 09/03/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği, yine müdürlüğe başvurmaması nedeniyle yükümlülüğünü ısrarla ihlal ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği,
c-) Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 13/06/2017 tarihli ve 2016/85732 soruşturma, 2017/16856 esas, 2017/12592 sayılı iddianame ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
d-) Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/384 esas, 2017/776 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 22/01/2018 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas, 2019/268 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında, daha önce 07/07/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/384 esas, 2017/776 sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay mahkûmiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve itiraz edilmeksizin 22/01/2018 tarihinde kesinleştiği,
Sanık hakkında bu kez kanun yararına bozma talebine konu olan 15/07/2017, 04/08/2017, 01/11/2017 ve 25/07/2018 tarihlerinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, "...Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesince verilen kararın kesin hüküm niteliğinde olmadığı, bu itibarla kovuşturma kovuşturma şartının gerçekleşmediği..." gerekçesiyle Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas, 2019/268 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına hükmedilmiş ise de;
6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 2. fıkrasında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada öncelikle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği belirtilmiş, 5. fıkrasında “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” şeklinde yer alan,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde, "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde yer alan düzenlemeler karşısında,
Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/384 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 07/07/2016, iddianame tarihinin ise 13/06/2017 olduğu, kanun yararına bozma talebine konu olan yargılama konusu suçların ise iddianamenin tanzim tarihinden sonra 15/07/2017, 04/08/2017, 01/11/2017 ve 25/07/2018 tarihlerinde işlenmiş olduğu, bu haliyle kanun yararına bozma talebine konu Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas sayılı dosyasındaki suçların ilk eylem sebebiyle düzenlenmiş olan iddianame tanzimi ile hukuki kesinti gerçekleşmesi sebebiyle ayrı soruşturma ve kovuşturma konusu olacakları, öte yandan Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/384 esas sayılı dosyasında sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi nedeniyle önceki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, kanun yararına bozma talebine konu olan 15/07/2017, 04/08/2017, 01/11/2017 ve 25/07/2018 tarihli sonraki suçlara ilişkin olarak 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine de engel olacağı cihetle, sanık hakkında davaya devam olunarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas, 2019/268 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında 15/07/2017, 04/08/2017, 01/11/2017 ve 25/07/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 03/04/2019 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas, 2019/268 sayılı kararı ile, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmiştir.
Dosya arasında bulunan Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/384 esas ve 2017/776 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
Şüphelinin 07/07/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2016 tarihli ve 2016/85732 soruşturma, 2016/2198 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilerek infazı için Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/02/2017 tarihli ve 2017/530 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 21/02/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 06/03/2017 tarihli uyarılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı ve 09/03/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, yine müdürlüğe başvurmaması nedeniyle yükümlülüğünü ısrarla ihlal ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 13/06/2017 tarihli iddianame ile Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/384 esas, 2017/776 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 22/01/2018 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Sanık hakkında bu kez kanun yararına bozma istemine konu olan 15/07/2017, 04/08/2017, 01/11/2017 ve 25/07/2018 tarihlerinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, "...Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesince verilen kararın kesin hüküm niteliğinde olmadığı, bu itibarla kovuşturma şartının gerçekleşmediği..." gerekçesiyle Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/271 esas, 2019/268 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına karar verildiği,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsendiği dikkate alındığında; tebligatın öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği dikkate alındığında,
Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/384 esas ve 2017/776 karar sayılı dosyasında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın infazı sırasında, Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye çıkarılan çağrı yazısı ve uyarı yazısı tebligatlarının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine çıkarılması ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore yapılması nedeniyle tebligatların usulsüz olduğu, bu nedenle Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/384 esas sayılı dosyasında kovuşturma şartının gerçekleşmediği, kanun yararına bozma incelemesine konu dosyada TCK’nın 191/6.maddesi gereğince doğrudan kamu davası açılması nedeniyle Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesince verilen kararın sonraki suçlar nedeniyle açılan kamu davasını etkileyeceği ve sanığın hukuki durumunun önceki davada verilen karara gore değerlendirilmesi gerekeceği anlaşıldığından; Bakırköy 36.Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/384 esas, 2017/776 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir
D-) Karar:
Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/384 esas, 2017/776 sayılı kararına karşı, yukarıda açıklanan gerekçe ile kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE,
22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.