Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17806 Esas 2022/8208 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17806
Karar No: 2022/8208
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17806 Esas 2022/8208 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17806 E.  ,  2022/8208 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkındaki Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2020 tarihli ve 2020/203 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 01/08/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 06/10/2018 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2018/531 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterildiği, kararın şüpheliye 17/10/2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ, infazı için 07/11/2018 tarihinde Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, infaz işlemleri devam ederken şüphelinin 04/01/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi ve yine 29/03/2019 ve 25/06/2019 tarihlerinde uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 24/09/2019 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2019/18540 esas, 2019/14931 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,43/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    3- Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/1185 esas, 2019/1155 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın tebliğinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, durma kararının 0702/2020 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    4- Durma kararından sonra, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 13/02/2020 tarihli ve 2020/13447 soruşturma, 2020/4771 esas, 2020/3444 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesine 2019/1185 esas ile birleştirme talepli kamu davası açıldığı,
    5- Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2020 tarihli ve 2020/217 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, durma kararının gereği yerine getirilmeden yeni bir ihlal veya ısrar şartı olmadığı halde önceki iddianamenin aynen tekrarı ile dava açıldığı, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “iddianamenin iadesine” karar verildiği,
    6- İddianameyi düzenleyen Cumhuriyet savcısı tarafından iddianamenin iadesi kararına itiraz edildiği,
    7- İtirazı inceleyen mercii Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 01/03/2020 tarihli ve 2020/203 değişik iş sayılı kararı ile, “itirazın kabulüne, iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/10/2018 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2018/531 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin tekrar uyuşturucu madde kullanma suçunu işlemesi sebebiyle, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 24/09/2019 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2019/18540 esas, 2019/14931 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığa gönderilen tebligatın usulüne uygun olmaması sebebiyle kamu davasının durmasına dair Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/1185 esas, 2019/1155 sayılı kararı sonrasında, adı geçen şüpheli hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/02/2020 tarihli ve 2020/13447 soruşturma, 2020/4771 esas, 2020/3444 sayılı iddianamenin iadesine ilişkin Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2020 tarihli ve 2020/217 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına dair Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2020 tarihli ve 2020/203 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 27/03/2019 tarihli ve 2018/4898 esas, 2019/1915 karar sayılı ilâmında, "....28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. Maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, incelemeye konu dosyada ise, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen "Kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin karar, şüpheliye tebliğ edilmeden önce, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderildiği ve 23/02/2017 tarihinde düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdı ile tedbirin infazı için işlemlere başlandığı anlaşıldığından, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı dikkate alındığında durma kararının yerinde olduğu...", şeklinde, yine anılan Dairenin 04/04/2019 tarihli ve 2018/4688 esas, 2019/2124 karar sayılı ilâmında; "..."Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı..." şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararları ile ilgili olarak, bu kararların kesin nitelikte verilmesi veya itiraza tabi olarak verilmesine rağmen şüpheliye çıkartılan tebligatın usulüne uygun şekilde
    tebliğ edilmemesi ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesine rağmen tebliğden itibaren kanuni itiraz süresinin dolması beklenmeksizin verilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olması durumlarında, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik itiraz hakkının bulunduğu, dolayısıyla bahse konu karar kendisine hiç tebliğ edilemeyen yahut usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı,
    Somut olayda, şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan yapılan soruşturma evresi sonunda Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/10/2018 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2018/531 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüpheliye 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebliğ edildiği, tebligat mazbatasında, en yakın komşusundan sorularak sanığın dışarıda olduğunun öğrenilmesini takiben, beyanda bulunan ve haber bırakılan komşu ismi tespit edilmeksizin tebliğ işlemi tamamlanarak kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19/09/2018 tarihli ve 2016/12791 esas, 2018/8413 karar sayılı ve 3. Hukuk Dairesinin 11/02/2019 tarihli ve 2017/5224 esas, 2019/901 karar sayılı ilâmlarında belirtildiği üzere, beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı ve tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahip olup, isim vermekten imtina edemeyeceğinden bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve bu bakımdan kovuşturma şartının gerçekleşmediği cihetle, Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/1185 esas, 2019/1155 sayılı durma kararını müteakip, kovuşturma şartı yerine getirilmeden yeniden iddianame tanzim edildiği gözetilmeden, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2020 tarihli ve 2020/203 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 01/08/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/10/2018 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2018/531 karar sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin erteleme süresi içerisinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi üzerine, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 24/09/2019 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2019/18540 esas, 2019/14931 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/1185 esas, 2019/1155 sayılı kararı ile tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, durma kararı sonrasında, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/02/2020 tarihli ve 2020/13447 soruşturma, 2020/4771 esas, 2020/3444 sayılı iddianamenin düzenlendiği, Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2020 tarihli ve 2020/217 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile “iddianamenin iadesine” karar verildiği, iade kararına itiraz edilmesi üzerine Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2020 tarihli ve 2020/203 değişik iş sayılı kararı ile, “itirazın kabulüne, iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına” karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına
    başlanamayacağı gibi karar kesinleşmediğinden beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu kararların kesin nitelikte verilmesi veya itiraza tabi olarak verilmesine rağmen şüpheliye çıkartılan tebligatın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesine rağmen tebliğden itibaren kanuni itiraz süresinin dolması beklenmeksizin verilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olması durumlarında, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik itiraz hakkının bulunduğu, dolayısıyla bahse konu karar kendisine hiç tebliğ edilemeyen yahut usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, karar kesinleşmediğinden beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı,
    Somut olayda, şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/10/2018 tarihli ve 2018/62508 soruşturma, 2018/531 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüphelinin bilinen en son adresine tebliğe çıkarıldığı, şüpheliye 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince 17/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat mazbatasında, komşusu Zemin-1’den sorularak muhatabın dışarıda olduğunun öğrenilmesini takiben, tebliğ evrakının muhtara bırakıldığı, haber kağıdının kapıya yapıştırılarak isim ve imzadan imtina eden komşusuna haber verilerek tebliğ işleminin tamamlandığı, tebliğ memurunun haber verilen komşuya ilişkin “zemin-1” olarak daire numarasını yazmak suretiyle daire numarası gibi ayırt edici özelliği evrakta belirttiği, bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, bu bakımdan kovuşturma şartının gerçekleştiği anlaşıldığından; Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/1185 esas, 2019/1155 sayılı durma kararının kanuna aykırı olduğu, ancak kesinleşmiş bir mahkeme kararının yok sayılamayacağı, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca “durma” kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken “durma” kararının gereği yerine getirilmeden önceki iddianame aynen tekrarlanarak yeniden iddianame tanzim edildiği, bu nedenle iddianamenin iadesi kararının yerinde olduğu, mercii tarafından “iddianamenin iadesi kararının kaldırılması” ile kesinleşmiş bir mahkeme hükmü olan “durma” kararının hukuken geçersiz ve etkisiz hale dönüşeceği gözetilmeden, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, mercii Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesince “itirazın reddine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2020 tarihli ve 2020/203 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Hemen Ara