Esas No: 2022/4525
Karar No: 2022/12851
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/4525 Esas 2022/12851 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/4525 E. , 2022/12851 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafisinin 13.08.2020 tarihli dilekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz etmesi üzerine, Mahkemenin 04.09.2020 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine karar verildiği, ek kararın da temyizini müteakip, Dairemizin 23.09.2021 tarihli 2021/10906 Esas ve 2021/7174 Karar sayılı ilamıyla ek karar hukuka uygun bulunarak sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nin 296/2 ve 298. maddeleri uyarınca reddine karar verildiği ancak Dairemiz kararından sonra, 7343 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na eklenen ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren geçici 24. maddenin; 7249 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 1136 sayılı Kanun’nun 59. maddesine eklenen 5. fıkrasındaki “avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları hakkında CMK’nin 286/2. maddesinin uygulanmayacağı” şeklindeki hükmün, kanunun yayımı tarihinden itibaren 15 gün içinde talep etmek koşuluyla 15.07.2020 tarihinden önce verilmiş kesin nitelikteki kararlar hakkında da uygulanmasına olanak sağlaması nedeniyle, sanık müdafisi tarafından 06.12.2021 tarihinde ve süresi içerisinde sunulan temyiz talebine istinaden dosyanın incelenmesi gerektiği anlaşılmakla;
Hükmolunan cezanın miktarı itibarıyla koşulları bulunmadığından, sanık müdafisinin duruşmalı inceleme isteminin 5271 sayılı CMK’nin 299/1. maddesi uyarınca reddine oy birliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Avukat olan sanık hakkında görevi sırasında işlediği iddia ve kabul olunan resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak, yargılama şartının gerçekleşmesini beklemek üzere soruşturma izninin talep edildiği 26.09.2014 ve soruşturma izninin verildiği 31.12.2014 tarihleri ile kovuşturma izninin talep edildiği 24.02.2015 ve kovuşturma izninin verildiği 08.05.2015 tarihleri arasında; yine, kesin nitelikteki Bölge Adliye Mahkemesi kararının verildiği 13.07.2017 tarihi ile temyiz başvurusunun yapıldığı 06.12.2021 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
5271 sayılı CMK'nin 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerektiği, incelenen dosyada; adli sicil kaydına göre engel mahkûmiyeti olmayıp, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında, yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçu yönünden somut bir zarar bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması yerine, “katılanın zararının giderilmediği” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5271 sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.