Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17811 Esas 2022/8211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17811
Karar No: 2022/8211
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17811 Esas 2022/8211 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17811 E.  ,  2022/8211 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığının, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü ... hakkındaki İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında, 23/09/2017 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3. maddesi uyarınca 12 yıl hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/310 esas ve 2012/645 sayılı ilamı ile verilen 12 ay hapis cezası tekerrüre esas alınarak TCK’nın 58. maddesi gereğince 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 29/06/2018 tarihli, 2018/1132 esas ve 2018/1496 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, temyiz edilmesi üzerine de, Dairemizin 02/07/2019 tarihli, 2019/2329 esas ve 2019/4662 sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine karar verilerek kesinleştiği,
    2- İnfaz Cumhuriyet savcısınca, ikinci kez mükerrirlere özgü infaz koşullarını taşımadığı belirtilerek mahkemeden tekerrür konusunda bir karar verilmesinin istenilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararı ile; hükümdeki tekerrür kısmının kaldırılmasına ve Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/310 esas ve 2012/645 sayılı ilamı ile verilen 2 yıl hapis cezası tekerrüre esas alınarak TCK’nın 58. maddesi gereğince 1. kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, Cumhuriyet savcısının ek karara itiraz ettiği,
    3- İtirazı inceleyen mercii İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararı ile; karara karşı istinaf ve temyiz yoluna gidilebileceği, itiraza tabi olmadığı gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” kesin olarak karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapmak veya sağlamak suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3 ve 52. maddeleri gereğince 12 yıl hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 29/06/2018 tarihli, 2018/1132 esas ve 2018/1496 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini müteakip, bu defa istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 02/07/2019 tarihli, 2019/2329 esas ve 2019/4662 karar sayılı ilâmı ile temyiz isteminin reddi sonucu kesinleşmesini müteakip, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca infazda tereddüt oluştuğundan bahisle hükümlü hakkında 2. kez tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesi yönünde talepte bulunulması üzerine, hükümlü hakkındaki 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimi
    uygulanmasına yönelik kararın kaldırılması ile hükümlünün cezasının 1. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararına karşı yapılan itiraz üzerine, anılan kararın temyiz yasa yoluna tabi olduğu gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararını müteakip, aynı mahkemece verilen 05/06/2020 tarihli ve 2020/714 değişik iş sayılı kararın, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararının aşağıda ifade edilen gerekçe ile itiraza tabi kararlardan olması nedeniyle hukuki değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede ve karar tarihi itibarıyla yapılan değerlendirmede;
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98/1. maddesinde yer alan “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” Yine aynı Kanun’un 101. maddesindeki “(1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100'üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir. (2) 99'uncu madde gereğince cezaların toplanması gerektiğinde, bu hususta hüküm vermek yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş bulunan mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü vermiş olan mahkemeye; hükümlerden biri doğrudan doğruya bölge adliye mahkemesi tarafından verilmiş ise, bölge adliye mahkemesine, Yargıtay tarafından verilmiş ise Yargıtaya aittir. (3) Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir. (1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100'üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir. (2) 99'uncu madde gereğince cezaların toplanması gerektiğinde, bu hususta hüküm vermek yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş bulunan mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü vermiş olan mahkemeye; hükümlerden biri doğrudan doğruya bölge adliye mahkemesi tarafından verilmiş ise, bölge adliye mahkemesine, Yargıtay tarafından verilmiş ise Yargıtaya aittir. (3) Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.” şeklindeki düzenlemelere nazaran İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararının itiraz kanun yoluna tabi olduğu gözetilerek esastan inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ...’in, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2018 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3 ve 52. maddeleri gereğince 12 yıl hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 29/06/2018 tarihli, 2018/1132 esas ve 2018/1496 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini takiben, istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02/07/2019 tarihli, 2019/2329 esas ve 2019/4662 karar sayılı ilâmı ile temyiz isteminin reddine karar verilerek kesinleştiği, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca infazda tereddüt oluştuğundan
    bahisle hükümlü hakkında 2. kez tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesi yönünde talepte bulunulması üzerine, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararı ile, hükümlü hakkındaki 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yönelik kararın kaldırılması ile hükümlünün cezasının 1. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, ek karara itiraz edilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararı ile, kararın temyiz yasa yoluna tabi olduğu gerekçesi ile “karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği, anlaşılmıştır.
    İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararını takiben, aynı Mahkemece verilen 05/06/2020 tarihli ve 2020/714 değişik iş sayılı kararın, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararının aşağıdaki gerekçe ile itiraza tabi kararlardan olması nedeniyle hukuki değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede ve karar tarihi itibarıyla yapılan değerlendirmede;
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98/1. maddesinde yer alan “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” Yine aynı Kanun’un 101. maddesindeki “(1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100'üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir. (2) 99'uncu madde gereğince cezaların toplanması gerektiğinde, bu hususta hüküm vermek yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş bulunan mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü vermiş olan mahkemeye; hükümlerden biri doğrudan doğruya bölge adliye mahkemesi tarafından verilmiş ise, bölge adliye mahkemesine, Yargıtay tarafından verilmiş ise Yargıtaya aittir. (3) Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli, 2017/383 esas ve 2018/92 sayılı ek kararının itiraz kanun yoluna tabi olduğu, mercii tarafından esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar: Açıklanan nedenlerle;
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2019/1632 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Hemen Ara