Esas No: 2020/17809
Karar No: 2022/8209
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17809 Esas 2022/8209 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/17809 E. , 2022/8209 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 01/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 19/01/2019 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 23/01/2019 tarihli ve 2019/5526 soruşturma, 2019/2798 esas, 2019/425 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK’nın 188/3, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Yargılama sırasında, Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/158 esas, 2019/500 karar sayılı birleştirme kararı ile davanın Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/146 esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği,
3- Yargılama sonucunda, Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2019 tarihli ve 2019/146 esas, 2019/364 sayılı kararı ile; sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nın 191/8-a ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin karara itiraz ettiği,
4- İtirazı inceleyen mercii Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu, 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararı ile, netice olarak 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmesine ve sabıkasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmasına karşın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği,
5- Birleşen Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/158 esas ve 2019/500 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
Şüphelinin 11/12/2017, 09/01/2018, 23/01/2018, 21/05/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 03/10/2018 tarihli ve 2017/107229 soruşturma, 2018/2485 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 16/11/2018 tarihli tahlilde uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi nedeniyle dosyanın kapatılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 14/02/2019 tarihli ve 2017/107229 soruşturma, 2019/5514 esas, 2019/4362 sayılı iddianamesi ile Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
Yine şüphelinin 09/01/2019 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2019 tarihli ve 2019/2731 soruşturma, 2019/8774 esas, 2019/6907 sayılı iddianamesi ile Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2019 tarihli ve 2019/261 esas, 2019/265 sayılı kararı ile, davanın Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/158 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiği,
Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/158 esas,2019/500 sayılı kararı ile de, davanın Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/146 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/8 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2019 tarihli ve 2019/146 esas, 2019/364 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmında yer alan "....28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK’nın 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188. maddede tanımlanan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesine "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi öngörülmüştür. Belirtilen hükme göre, TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, 28.06.2014 itibarıyla uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama esnasında suçun münhasıran TCK'nın 191. maddesinde tanımlanan "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçunun kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, CMK'nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olup, bu düzenlemenin amacının, soruşturma aşamasında suçun “uyuşturucu madde ticareti yapma” olarak kabul edilmesi nedeniyle hakkında TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden dava açılmış olan sanık hakkında kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin sağlanması olduğundan, bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği," şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Mercii Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesince sanık müdafiinin itirazı üzerine "... Sanık ... hakkında netice olarak 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmesine ve sabıkasında HAGB kararı bulunmamasına karşın HAGB kararı verilmesi yasaya aykırı olup, sanık ... yönünden itirazın KABULÜNE," şeklindeki gerekçe ile sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına dair karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre, Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2019 tarihli kararı ile, sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun'un 191/8. maddesi uyarınca 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesindeki koşullar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu durum karşısında sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının 5271
sayılı Kanun’un 231. maddesine tabi olmadığı, 5237 sayılı Kanun'un 191/8. maddesinde düzenlenen özel hükümlere tabi olduğu ve dolayısıyla sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının açıklanmasının geri bırakılmasına yasal bir engel bulunmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’in değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2019 tarihli ve 2019/146 esas, 2019/364 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/8 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, sanık müdafii tarafından karara itiraz edilmesi üzerine mercii Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararı ile, itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun;
a) 188. maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190. maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılmış olan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda suçun “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde, 5237 sayılı TCK’nın 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu tartışmasızdır. Bu düzenleme ile, şüphelinin eyleminin soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından “uyuşturucu madde ticareti yapma” olarak nitelendirilmesi nedeniyle şüphelinin mağdur olmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Zira; şüphelinin eylemi Cumhuriyet savcısı tarafından baştan beri “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olarak nitelendirilmiş olsa idi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilecekti. Yani, şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından verilmesi gereken kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracak şekilde mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi suretiyle sanığın mağduriyetinin giderilmesi mümkün olacaktır.
Ancak,
İnceleme konusu olayda;
Birleşen Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/158 esas ve 2019/500 karar sayılı dosyasında, şüphelinin 11/12/2017, 09/01/2018, 23/01/2018, 21/05/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 03/10/2018 tarihli ve 2017/107229 soruşturma, 2018/2485 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar
verildiği, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 16/11/2018 tarihli tahlilde uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi nedeniyle dosyanın kapatılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 14/02/2019 tarihli ve 2017/107229 soruşturma, 2019/5514 esas,2019/4362 sayılı iddianamesi ile Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yine şüphelinin 09/01/2019 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2019 tarihli ve 2019/2731 soruşturma, 2019/8774 esas, 2019/6907 sayılı iddianamesi ile Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2019 tarihli ve 2019/261 esas,2019/265 sayılı kararı ile, davanın Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/158 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiği, Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/158 esas, 2019/500 sayılı kararı ile, davanın Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/146 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında;
Sanık hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmiş ve erteleme süresi içerisinde yeniden aynı nev’iden suçu işleyerek erteleme kararını ihlal ettiğinden kamu davası açılmış ve işbu dava ile birleştirilmesine karar verilerek Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesince, sanığın birleşen dosyadaki eylemleri de sabit görülerek zincirleme suç hükümlerine ilişkin TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmış olması nedeniyle, Cumhuriyet savcısı, kanun yararına bozma incelemesine konu 19/01/2019 tarihli eylemi baştan beri “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olarak nitelendirmiş olsaydı dahi, 19/01/2019 tarihli suçun, erteleme kararının ihlali niteliğindeki 16/11/2018 tarihli suçtan sonra işlenmesi nedeniyle eylemin, erteleme kararının ihlali değil zincirleme suç kabul edileceği de gözetildiğinde, TCK’nın 191/6. maddesi gereğince yeni bir erteleme kararı veremeyeceğinden ve doğrudan kamu davası açması gerekeceğinden, sanık hakkında bir kez tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kural olduğundan somut olayda TCK’nın 191/8-a maddesinin uygulanamayacağı anlaşılmakla, Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesince TCK’nın 191/8. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kanuna aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, mercii kararı sonuç olarak kanuna uygun olmakla birlikte “netice olarak 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmesi ve sabıkasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı bulunması nedeniyle koşulları oluşmadığı" şeklindeki gerekçesi kanuna aykırı olduğundan mercii kararının gerekçesine yönelik olarak bozulmasına karar vermek gerekmiş ve kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle, Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı “itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına” dair kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte gerekçe yönünden kanuna aykırı olduğundan, Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekçe yönünden kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.