Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9822 Esas 2016/5211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9822
Karar No: 2016/5211
Karar Tarihi: 14.06.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9822 Esas 2016/5211 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/9822 E.  ,  2016/5211 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Katılan kurumca, suça konu raporlara dayanılarak sanık ..."a 15.07.1999, sanık ..."a ise 15.06.2001 tarihinde maluliyet aylığı bağlandığı ve sanık ..."ın 17.01.2006, sanık ..."un ise 22.09.2006 tarihine kadar bu aylıkları almaya devam ettiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar ... ve ... hakkında yüklenen resmi belgede sahtecilik suçu yönünden suç tarihlerinin sırasıyla belgelerin kullanıldığı tarihler olan 15.07.1999 ve 15.06.2001, doladırıcılık suçu bakımından ise her bir sanık yönüyle menfaat teminin son bulduğu tarihler olan 17.01.2006 ve 22.09.2006 kabul edilerek yapılar incelemede,
I- Sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..., Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin “resmi belgede sahtecilik” suçu yönünden sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanık ... adına tanzim olunan suça konu sağlık kurulu raporu nedeni ile sanıklar ... ve ..."a yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, 15.07.1999 olan suç tarihinden Cumhuriyet savcılığınca sorgularının yapıldığı 11.10.2007 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde anılan suçtan sanıkların mahkumiyetlerine hükmolunması, yasaya aykırı; sanık ... adına tanzim olunan suça konu sağlık kurulu raporları nedeni ile sanıklar ... ve ..."a yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun ise 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanıklar lehine olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 15.06.2001 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış; sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ..., Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı

Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- “Nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1- Sanık ... adına olan suça konu 18.05.2001 tarih ve 2001/4452 sayılı sağlık kurulu raporu ve dayanağı olan belgeler ile sanık ... adına olan 23.11.1998 tarih ve 7780 nolu sağlık kurulu raporlarının sanık ... tarafından sahte bir şekilde tanzim edildiği ve sanıklar ... ile ..."un da bu belgelerin sahteliğini bilerek kullanmak suretiyle katılan kurumdan haksız yere maluliyet aylığı aldığı bu şekilde sanık ..."ın diğer sanıklarla birlikte hareket ederek kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ..."ın; suça konu raporların hazırlanması konusunda bir dahlinin sözkonusu olmadığını, raporların ne şekilde düzenlendiğini bilmediğini, suçlamaları kabul etmediğini, sanık ..."un; adına tanzim olunan rapor konusunda bilgisinin bulunmadığını , raporun ne şekilde tanzim edildiğini bilmediğini, rapora dayanak teşkil eden belgeleri veren hastanelere/tıp merkezlerine gitmediğini, kendisinde kalça çıkığı hastalığı olmadığını, eniştesi olan sanık ..."ın kendisinin malulen emekliye ayrılması konusunda dilekçe yazıp yazmadığını bilmediğini, sanık ..."ın ise; sahte rapor alıp kullanmadığını, suça konu raporun ne şekilde düzenlendiğini bilmediğini, kendisinde kalça kemiği çıkığı bulunmadığını savunmaları ve tahsis dosyalarında bulunan belgelere göre sanıklar ... ile ..."un katılan kuruma maluliyet aylığı başvurusunda bulunmaları üzerine kurumca bu kişilerin hastaneye sevklerinin yapıldığının anlaşılması karşısında, sanık ..."ın suça konu raporların teminine ne şekilde katıldığı ve diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin somut delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yazılı şeklide yetersiz gerekçe ile nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Sanıklar hakında 5237 sayılı TCK"nun 158/1-e-son maddesi gereğince temel ceza olarak hapis ve adli para cezası belirlendiği halde aynı Yasanın 43/1. maddesi uyarınca yalnızca hürriyeti bağlayıcı ceza üzerinden arttırım yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,
b- Suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanması yerine karar kesinleştiğinde katılan kuruma iadesine karar verilmesi, yasaya aykırı,
c- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..., Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.





Hemen Ara