Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7551 Esas 2022/8276 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7551
Karar No: 2022/8276
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7551 Esas 2022/8276 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2019/7551 E.  ,  2022/8276 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : MUĞLA 2. Ağır Ceza Mahkemesi

    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler: Beraat (sanık ...), Mahkûmiyet
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanık ... hakkında birleşmeye konu Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2014 tarih ve 2014/47 sayılı iddianamesiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yanında idrarında tespit edilen uyuşturucu nedeniyle ayrıca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan da dava açılmış olmasına ve mahkemece CMK'nın 223. maddesi uyarınca bu suç yönünden bir hüküm kurulmamış olması karşısında; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davada zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    A-) Sanık ... yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün temyizen yapılan incelemesinde:
    Yapılan yargılamaya, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    B-) Sanıklar Burak, ... ve Halil yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin temyizen yapılan incelemesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların, aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-) İzmir Kriminal Polis Laboratuvarının raporlarında belirtilen şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    1-) Hükmün müsadereye ilişkin (H) bendinin sonuna "İzmir Kriminal Polis Laboratuvarınca suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsadere edilmesine” ibaresinin eklenmesi,
    2-) TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
    Suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    C-) Sanık ... yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün temyizen yapılan incelemesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların, aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-) Zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 12.12.2013 tarihli eylemi nedeniyle suçu sabit ise de; 31.07.2013 tarihli olayda diğer sanıklar ... ve Burak tarafından kendisine getirilen ve kullanım sınırları içerisinde olan uyuşturucuyu başkalarına satacağı yönünde içeriğine değişik anlamlar yüklenebilen soyut iletişim tespit ve çözüm tutanakları dışında, mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, 31.07.2013 tarihli eylemi nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyeti yerine hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2-) İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    D-) Sanık ... yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizen yapılan incelemesinde:
    Sanığın 20.08.2013 tarihinde üzerinde kullanma sınırları içerisinde ele geçen esrarı mahkemece tanık olarak beyanına başvurulan ...’ye satacağı yönünde içeriğine değişik anlamlar yüklenebilen soyut iletişim tespit ve çözüm tutanakları dışında, atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    D-) Sanık ... yönünden uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün temyizen yapılan incelemesinde:
    20.08.2013 tarihli olay tutanağı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanığın, aleyhinde diğer sanık ...’nın sonradan döndüğü soyut beyanı dışında mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada, sanık ...’da ele geçen esrarı kendisinin verdiğini belirterek ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara