Esas No: 2022/5313
Karar No: 2022/4436
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5313 Esas 2022/4436 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/5313 E. , 2022/4436 K.Özet:
Aliağa 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın basit yaralama suçundan 2,000 TL para cezasına çarptırılmasına ve vekille temsil edilen katılana 3,400 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak verilmesine karar verdi. Ancak Adalet Bakanlığı, söz konusu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine yönelik karara kanun yararına bozma isteminde bulundu. Çünkü gerekçeli karar başlığında katılanın vekili olarak belirtilen avukat, aslında sanığın müdafiisiydi ve katılan kendisini vekille temsil ettirmemişti. Bu nedenle, kararın kanun yararına bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Basit yaralama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bahisle 3.400,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine dair Aliağa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli ve 2019/819 Esas, 2020/618 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.03.2022 tarihli ve 2021/23855 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2022 tarihli ve 2022/39237 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Aliağa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli kararı ile sanığın yaralama suçundan mahkumiyetine ve katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince belirlenen 3.400,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine karar verilmiş ise de; gerekçeli karar başlığında katılan vekili olarak yazılan Avukat ...'nın esasen sanık müdafii olduğu, katılanın söz konusu davada kendisini vekil ile temsil ettirmediği cihetle, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
İncelenen dosyada; katılan kendisini vekil ile temsil ettirmediği, gerekçeli karar başlığında katılan vekili olarak gösterilen Av. ...’nın sanığın müdafii olduğu gözetilmeden sanık aleyhine katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle; Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce görüldüğünden; Aliağa 2. Asliye Ceza
Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli ve 2019/819 Esas, 2020/618 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.