Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5306 Esas 2022/4442 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5306
Karar No: 2022/4442
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5306 Esas 2022/4442 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5306 E.  ,  2022/4442 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Yaralama suçundan sanık ...'nun (Lök), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29 ve 62. maddeleri gereğice 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun'un 53. maddesi uyarınca bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten maddenin 1. fıkrası gereğince mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına dair Sarıkamış Asliye Ceza Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli ve 2011/184 Esas, 2014/191 Karar sayılı kararının, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 25.06.2019 tarihli ve 2019/5396 Esas, 2019/13520 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü müdafiinin 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle 5237 sayılı Kanun'un 53/3. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirmesini talebinin kabulü ile, sanığın anılan Kanun'un 53/1-e maddesinde belirtilen yasaklanmış hakkının geri verilmesine ilişkin Sarıkamış Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2011/184 Esas, 2014/191 Karar sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.03.2022 tarihli ve 2021/21020 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2022 tarihli ve 2022/39263 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre; Sarıkamış Asliye Ceza Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli kararıyla, hakkında 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğu uygulanan sanığın; Türkiye Barolar Birliğinin 07.12.2018 tarihli ve 12109 tarihli yönetim kurulu kararıyla avukat olarak yazılmasına karar verilmesi sebebiyle, 7242 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun'un 53/3. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek 5237 sayılı Kanun'un 53/1-e maddesinde belirtilen yasaklanmış hakkının geri verilmesine karar vermiş ise de;
    5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki,
    5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 3. fıkrasının değişiklik öncesi" Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir." şeklindeki,
    7242 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da” ibaresi ve 2. cümlesine “cezası ertelenen” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen ibaresinin eklendiği” şeklinde ibare eklenerek 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin değişlik sonrası "...Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;... e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır. (2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz. (3)Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, sanık hakkında anılan Kanun'un 53/1-e maddesi kapsamında hükmedilecek hak yoksunluklarının; sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infaz edilmesi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infaz edilmesi ya da koşullu salıverilmesi halinde uygulanmamasına karar verilebileceği ve bu durumun hakimin takdirinde olduğu; sanığın da cezasını denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz etmeye devam ettiği ve yasaklanmış hakların geri verilmesi şartlarının da oluşmadığı nazara alındığında,
    Mahkemesince talebin kabulünden sonra, 13.05.2014 tarihli karar ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 53/1-e maddesi uyarınca hükmedilmiş hak yoksunluğunun kaldırılmasına, diğer hak yoksunluklarının ise aynen devamı yerine, söz konusu yasaklanmış hakkın geri verilmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan ek kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” başlıklı 53. maddesine göre;
    (1)Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
    a)Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
    b)Seçme ve seçilme ehliyetinden (…),
    c)Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
    d)Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
    e)Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
    Yoksun bırakılır.
    (2)Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
    (3)Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
    (4)Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
    (5)Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
    (6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
    5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun “Yasaklanmış hakların geri verilmesi” başlıklı 13/A maddesine göre;
    (1)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
    a)Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
    b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir.
    (2)Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
    (3)Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
    (4)Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
    (5)Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.
    (6)Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir.
    (7)Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır.
    “Hak yoksunluğu”, kişinin işlemiş olduğu bir suçtan dolayı mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak ortaya çıkan veya ek yaptırım şeklinde hükmedilen kamu hizmetlerinden yasaklama tedbiri ile her ne şekilde olursa olsun kişinin ehliyetlerini kısıtlayan yaptırımlardır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesine göre kasten işlenen suçlarda kişi hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılır. Hak yoksunlukları kural olarak hapis cezasının infazı süresince geçerlidir. Özel infaz şekilleri olan hapis cezasının ertelenmesi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanması ve koşullu salıverilme hallerinde istisnai olarak hak yoksunluklarının uygulanmaması da mümkündür. Bu istisnai hallerden biri mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında, TCK’nin 53/1-e maddesinde yer alan “Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılma” şeklindeki hak yoksunluğunun uygulanmamasına mahkemece karar verilebilecek olmasıdır.
    “Yasaklanmış hakların geri verilmesi”, belli bir suç veya cezaya mahkûmiyete bağlı olarak gerek Ceza Kanunu’nda gerekse diğer kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının giderilmesini sağlayan adli bir işlemdir. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde düzenlenen yasaklanmış hakların geri verilebilmesi için şu koşullar bir arada bulunmalıdır:
    1) Mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olması,
    2) Kişinin, bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması,
    3) Kişinin hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması.
    Bu açıklamalara göre; kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilen hükümlü hakkında uygulanan hak yoksunluklarının tamamen ortadan kalkması veya hak yoksunluklarına karar verilmemesi istisnai hallerinin bulunduğu durumlar ile hak yoksunluğunun giderilmesine yönelik olan yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumunun uygulanma şartları birbirinden farklıdır. Bununla birlikte, hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilecek durumlarda artık yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumunun uygulanmasına da gerek kalmayacaktır.
    İncelenen dosyada; hükümlü Hukuk Fakültesinden mezun olup avukatlık yapmak için Baro levhasına adının yazılması talebi ile Türkiye Barolar Birliğine başvurmuş ve başvurusu hakkında mahkumiyet kararı bulunması nedeniyle reddedilmesi üzerine; hükümlü vekili, mahkemeden hükümlü hakkındaki 5237 sayılı TCK’nin 53/1-e maddesindeki hak yoksunluğunun uygulanmasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesi kapsamında hükümlü hakkında belirtilen hak yoksunluğunun kaldırılıp kaldırılmayacağının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde; TCK’nin 53/1-e maddesi yönünden 5352 sayılı Kanun’un 13/A maddesine göre yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    Bununla birlikte; hükümlünün güncel adli sicil kaydına göre inceleme konusu mahkumiyet hükmünün 23.06.2020 tarihinde infaz edilmiş olduğu da görülmüştür. Böylece, infaz süresince devam eden hak yoksunlukları da sona ermiştir.
    Bu nedenle; Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Sarıkamış Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2011/184 Esas, 2014/191 Karar ek kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara