Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/12431 Esas 2014/16558 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12431
Karar No: 2014/16558
Karar Tarihi: 19.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/12431 Esas 2014/16558 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı taraf, müvekkili aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak icra takibine girdiğini, icra takibine konu bonoların müvekkili ile birlikte dava dışı Ş.Ö.'ün kullanmış olduğu üretici kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle düzenlendiğini, dava dışı asıl borçlunun borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı M.A.'nin borcu ödeyerek bonoları bankadan teslim aldığını, babası olan davalı T.A. e ciro ettiğini belirtmiştir. Davacı, müvekkilinin borcun 1/3 ünden sorumlu olduğunu ileri sürerek icra takibine konu borcun 2/3 oranına isabet eden kısmından borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt olmadan ödendiği bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak icra ve iflas kanunu uyarınca, borcun ödenmesi halinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek işin es
19. Hukuk Dairesi         2014/12431 E.  ,  2014/16558 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/09/2013
    NUMARASI : 2003/512-2013/517

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın hukuki yarar yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı T.. A.. tarafından 2 adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bonoların müvekkili ile davalılardan M.. A.."in birlikte dava dışı Ş.. Ö.."in kullanmış olduğu üretici kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle düzenlendiğini, dava dışı asıl borçlunun borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı M.. A.."in borcu ödeyerek bonoları bankadan teslim aldığını, babası olan davalı takip alacaklısı T.. A.. e ciro ettiğini, bonolarda müvekkili ile davalı M.. A.."in hukuken aval veren durumunda olduğunu, bu nedenle müvekkilinin borcun 1/3 ünden sorumlu olduğunu ileri sürerek icra takibine konu borcun 2/3 oranına isabet eden 3.455.000.000 TL (3.455,00 TL) lik kısmından borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı T.. A.. vekili, davacı hakkında yapılan takibe itiraz ettiğini, Kumluca İcra Hukuk Mahkemesi"nin 1999/56-50 E.K sayılı kararı ile itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı M.. A.., davacının üretici kredi sözleşmesinden kaynaklı borcunu kefil olarak ödeyerek alacaklı durumuna geçtiğini, diğer davalıya alacağı temlik ettiğini, davacı talebinin hukuki olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu hukuki yararının kalmadığı, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt olmadan ödendiği bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    İcra ve İflâs Kanunu’nun 72,VI hükmüne göre, “Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Somut olayda, dava konusu edilen icra takibindeki borç yargılama sırasında ödenmiştir. Bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü gereğince menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara