Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3247 Esas 2022/13009 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanıkların sahte fatura kullanma suçundan beraat ettikleri belirtilmiştir. Ancak, mahkemenin yeterli araştırma yapmamış olması nedeniyle kararın bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Bu kapsamda, örgüt kapsamında petrol kaçakçılığı suçundan açılan davanın akıbeti araştırılacak, vergi inceleme raporları ve sahte fatura düzenleyen mükellefler hakkında açılan davalar incelenecek, tanık ifadelerine başvurulacak ve gerekli belgeler getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilecektir. Ayrıca, 7394 sayılı Kanun'un değiştirdiği 213 sayılı Kanun'un 359 maddesi uyarınca TCK'nin 7/2. maddesi göz önünde bulundurularak lehe olan kanunun tespit edilmesi ve sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Son olarak, sanıkların durumuna ilişkin kararda kullanılan kanun maddeleri şöyledir: 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi, 64/1. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura kullanma
HÜKÜMLER : Beraat

Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 25.07.2010 olarak yazılması gerekirken 2010 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiş, katılan vekilinin temyiz talebinin beraat eden sanıklar yönünden olduğu sanık ... yönünden kararın temyiz edilmeden kesinleştiği tespit edilmiştir.
Sanıkların iştirak halinde sahte fatura kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda; temyize gelmeyen ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün diğer sanıklar yönünden zamanaşımını kestiği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ... , hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanıkların savunmasında, sahte fatura kullanmadıklarını, birbirleri ile organik bağları bulunmadığını, bir birbirlerini çok yakından tanımadıklarını beyan etmesi karşısında; Sanıklar hakkında Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/626 Esas , 2011/328 nolu iddianamesi ile örgüt kapsamında petrol kaçakçılığı suçundan dava açıldığı tespit edilmekle maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/626 Esas , 2011/328 nolu iddianamesi ile örgüt kapsamında petrol kaçakçılığı suçundan açılan kamu davasının akıbetinin araştırılarak sanıklar hakkındaki organik bağın ortaya konması bakımından dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,
2)Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
3)Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
4)Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların kullanılması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
5)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükümleri kurulması,
6)Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7)Sanık ...’ın UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 06.09.2021 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca sanık ... bakımından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.