19. Hukuk Dairesi 2014/12378 E. , 2014/16448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI :2014/180-2014/180
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
.-KARAR-
İhtiyati haciz isteyen vekili, irsaliyeli faturalar ve ticari defter kayıtlarının suretlerine istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, talep eden vekili faturalara istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de; alacağın varlığı ve miktarının kesin olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği, İİK’nun 257’nci maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği, iddiların yargılamaya muhtaç olduğu gerekçeleriyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflâs Kanunu"nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir (HMK m.200). Somut olayda, ihtiyati haciz talebi faturalara değil, teslim alan kısmında isim ve imza bulunan irsaliyeli faturalara dayalıdır.
Ayrıca İİK’nın 264’üncü maddesine göre ihtiyati haczi tamamlayan merasim çerçevesinde, ihtiyati hacze konu her alacağın genel ilke olarak yargılamayı gerektirebileceği dikkate alınmalıdır Dolayısıyla “alacağın yargılamayı gerektirdiği” şeklindeki mahkeme gerekçesinde bu nedenle isabet bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde mahkemece yapılacak iş, ibraz edilen delillerin incelenip alacağın varlığına kanaat getirilmesi hâlinde ihtiyati haciz kararı verilmesi, aksi hâlde istemin reddedilmesinden ibaret olup, “alacağın yargılamayı gerektirmemesi” koşulunun hangi hukukî ve kanuni esaslara dayandığı da açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine,18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.