Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/402 Esas 2019/271 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/402
Karar No: 2019/271
Karar Tarihi: 21.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/402 Esas 2019/271 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğu gerekçesiyle davalıya dava açmıştır. Dava sonucunda araç davalıya iade edilmiş ve araç bedeli ödenmiştir. Ancak araç hasarlı olarak teslim edilmiştir. Davacı fazla ödenen bedelin iadesi ve hasar bedelinin ödenmesi için dava açmıştır. Davalı ise aracın ayıplı olduğunun şirket bayisine bildirildiği ve aracın kullanılmadığı savunmasında bulunmuştur. Mahkeme davacının fazla ödediği bedelin iadesi konusunda dava açma hakkı olmadığını belirterek, davanın reddine karar vermiştir. Ancak mahkeme bu konuda hatalı karar vermiştir ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İcra İflas Kanunu’nun 40/2. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/402 E.  ,  2019/271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabûlüne-kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalının satın aldığı aracın ayıplı olduğu gerekçesi ile açtığı dava sonucu aracın davalıya iadesine ve araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine davalıya 0 km araç bedeli ödendiği, 28.02.2013 tarihinde davalıdan teslim alınan araçta hasarların olduğu, ayrıca aracın ayıp nedeniyle iadesine ilişkin kararda yer alan dava tarihi ibaresinin Yargıtay kararı ile “dava konusu aracın davalılara teslim tarihi” olarak düzeltilerek onandığı, kararın bu şekilde düzeltilmesi ile davalıya faize hak kazanmadığı hâlde fazla ödeme yapıldığı iddialarıyla aracın hasarlı olarak teslimi nedeniyle hasar bedelinin ihtarname tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine, fazla ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu aracın ayıplı olduğunun şirket bayisine defalarca bildirildiği hâlde teslim alınmadığı, aracın kapalı garaja çekilerek 2 yıl kullanılmadığı, aracın kullanılması sebebiyle oluşabilecek değer kaybının aracın iadesine ilişkin kararda düşüldüğü ve kararın kesinleştiği, faiz açısından aracın fiilen iade edilmiş olması şartının artık aranmadığı savunmasıyla davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının araçta hasar olduğuna ilişkin aynı vakıaları aynı alıcıya karşı daha önce de Kadıköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/880 esas sayılı davasında savunma olarak ileri sürdüğü ve bu savunmanın dava sonunda verilen 21/03/2012 tarihli ve 2012/233 sayılı kararı ile reddedildiği, kararın onanarak kesinleştiği, davacının kesinleşen ilâmla reddedilen savunmasını aynı kişiye karşı bu defa tazminat davası olarak ileri sürmesinin kesin hüküm varlığı nedeniyle mümkün olmadığı, dava konusu aracın yedek anahtarının davalı tarafından davacıya teslim edilmediğinden aracı teslim yükümlülüğünün eksik ifa edildiği ve yeni anahtar bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, icra dosyası kapak hesabına göre, Yargıtay"ın düzelterek onama kararı uyarınca aracın geri teslim tarihine kadar alacağa faiz istenemeyeceği gerekçeleri ile davacının fazla ödenen faiz yönünden davasının kabûlüne, değer kaybı nedeni ile açtığı davanın kısmen kabulüne, hasar nedeniyle açtığı davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

    Davanın temyize konu kısmı, düzeltilerek onanan ilâmda faiz başlangıcı araç tesliminden itibaren olduğu hâlde yerel mahkemece verilen ve sonradan Yargıtay tarafından düzeltilerek onanan kararda faiz başlangıcının dava tarihi olması sebebiyle davalıya fazla ödenen faizin istirdatına ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 40/2. maddesinde yer alan, “Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur.” hükmü gereği bu talep ilâmı icra eden icra müdürlüğü tarafından icranın iadesi yoluyla yerine getirilir. Bu itibarla davacının bu konuda dava açmakta hukukî yararı yoktur. Hukukî yarar dava şartıdır ve re’sen dikkate alınır. Mahkemece davacının fazla ödediği faizin istirdatı yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken işin esasına girilmesi doğru olmamış hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara