Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8545 Esas 2016/5149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8545
Karar No: 2016/5149
Karar Tarihi: 13.06.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8545 Esas 2016/5149 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir kişi adına sahte bir senet düzenleyip icraya vermek suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır. Sanığın savunmasında bonodaki yazıları kendisinin yazdığını, katılanın ise imzaladığını savunması, katılanın ifadesinde ise sanığın boş senetlere imza attığını, suçlu tarafından daha sonra doldurulabileceğini belirtmesi ve tanık ifadesinde bonoyu katılanın yanında imzalayanın kendisi olduğunu söylemesi üzerine karar verilmişti. Ancak, borçlu imzasının sanığa ait olup olmadığının net olarak tespit edilemediğinden, sanığın ticari defter ve faturaları incelenerek katılanın sanıkla bu bonoya dayanak teşkil edecek herhangi bir alışverişi olup olmadığı tespit edilerek ve suça konu bononun kullanıldığı icra dosyası getirtilip incelenerek gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gereklidir. Kararın bu sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi belirtilmiştir.
21. Ceza Dairesi         2015/8545 E.  ,  2016/5149 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın katılan ... adına ...... TL bedelli senedi sahte olarak düzenleyip icraya vermek suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında bonodaki yazıları kendisinin yazdığını, katılanın ise imzaladığını savunması, katılanın Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 06.03.2012 tarihli ifadesinde kendisinin boş senetlere imza attığını, sanığın bu boş senedi daha sonradan doldurmuş olabileceğini beyan etmesi, tanık ....."ın da söz konusu bonoyu katılanın yanında imzaladığını söylemesi karşısında; her ne kadar düzenlenen Ekspertiz ve Adli Tıp raporlarında bonodaki yazıların sanığa ait olduğu tespit edilmiş ise de, borçlu imzasının sanığa ait olup olmadığının net olarak tespit edilemediği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanığın ticari defter ve faturaları incelenerek katılanın sanıkla bu bonoya dayanak teşkil edecek herhangi bir alışverişi olup olmadığı tespit edilerek ve suça konu bononun kullanıldığı icra dosyası getirtilip incelenerek bunların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.







Hemen Ara