Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10061 Esas 2014/16327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10061
Karar No: 2014/16327
Karar Tarihi: 17.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10061 Esas 2014/16327 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, çek iptaline ilişkin mahkeme ilamına dayalı olarak başlatılan takibin kendisinin haksız itirazı ile durduğu gerekçesiyle dava edilmiştir. Mahkeme, davacının temel borç ilişkisine dayandığını kabul etmiştir. Faturalar, sevk irsaliyeleri ve ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 11.000-TL alacaklı olduğu belirlenmiş ve davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 11. İcra müd. 2011/23623 Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, 11.000-TL'nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdiren %40 oranı üzerinden hesap edilen 4.400-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalının reddedilen kısma ilişkin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak, çeklerde keşideci veya ciranta sıfatlarının olmadığı ve davacının söz konusu çeklere dayanarak davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir. Mahkeme kararı, İcra İflas Kanunu'nun ilgili maddeler
19. Hukuk Dairesi         2014/10061 E.  ,  2014/16327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 17/03/2014
    NUMARASI : 2012/152-2014/51

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili; müvekkilinin davalıya sattığı mal karşılığında davalıdan aldığı iki çekin çalınmak suretiyle zayi olması nedeniyle çek iptal davası açtıklarını ve çeklerin iptaline karar verildiğini, çek iptaline ilişkin mahkeme ilamına dayalı olarak davalı aleyhine başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin dava konusu çeklerle bir ilgisinin olmadığını ve çeklerin müvekkili tarafından verilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; her ne kadar iptaline karar verilen çeklerin davalı tarafından ciro edildiği ispatlanamamış olsa da, takibin niteliği ve dava dilekçesinde alacağın mal satışından kaynaklandığının ileri sürülmesi nedeniyle davacının temel borç ilişkisine dayandığının kabulü gerektiği, faturalar, sevk irsaliyeleri ve ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 11.000-TL alacaklı gözüktüğü, davalının ise davacı faturalarına karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi ticari defterlerini de ibrazdan kaçındığı, bu durumda davacı delillerine itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 11. İcra müd. 2011/23623 Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, 11.000-TL" nin takip tarihinden itiibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdiren %40 oranı üzerinden hesap edilen 4.400-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalının reddedilen kısma ilişkin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    İtirazın iptali davaları takip hukukundan kaynaklanan icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Dava konusu İstanbul 11. İcra Müdürlüğü"nün 2011/23623 sayılı dosyasında davacı, zayi nedeniyle verilen Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/433 esas, 2007/680 K. numaralı çek iptali kararına dayanarak icra takibi başlatmıştır. Çek iptal kararında ve zayi olduğu bildirilen çeklerin örneklerinin incelenmesinde davalının bu çeklerde keşideci veya ciranta sıfatlarının olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı sözkonusu çeklere dayanarak davalıdan alacak talebinde bulunamaz. İcra takibine dayanılmayan hususlara da mahkemede delil olarak dayanılamayacağı gibi, davacının defterlerindeki kayıtlar da tek başına lehine delil oluşturamaz.
    Mahkemece yukarıda yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara