Esas No: 2022/4168
Karar No: 2022/4744
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4168 Esas 2022/4744 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4168 E. , 2022/4744 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Sanığın, mağdura yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 87/1-d, 87/1-son, 87/3, 29/1 madeleri gereğince 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, evrak okunarak:
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddiyle,
1) Sanık hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; ... de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK'nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3) Sanığın eylemi sonucunda mağdurun hem yaşamsal tehlike geçirdiği hem de kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanmış bulunması karşısında, TCK'nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK'nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi gereğince bu durumun ancak temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşma nedeni yapılabileceği ve sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesinden sonra yalnızca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nin 87/1-d-son maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde TCK'nin 87/3. maddesi gereğince de kemik kırığından ayrıca artırım yapılması,
4) Mahkemenin kabulünde, sanığın eylemini TCK'nin 6/1-f.4 maddesine göre silahtan sayılan su borusu ile işlediği kabul edildiği halde, sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nin 86/3-e maddesine göre artırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
5) Sanığın hakkında lehe yasa hükümlerinin uygulanmasını talep etmesi karşısında gerekçe gösterilmeden TCK'nin 62. maddesinin uygulanmaması,
6) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53/1.maddesi uygulanmamış ise de hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine 09.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.