19. Hukuk Dairesi 2014/12191 E. , 2014/16244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/212-2013/521
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka tarafından 14.03.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi ve eki niteliğindeki cari hesap kredi sözleşmesine istinaden dava dışı Volkan Kara’ya kullandırılan nakdi ve gayrinakdi kredilerin 23.10.2012 tarihli ihtarname ile kat edildiğini, davalı G.. K..’nın ise 28.11.2011 tarihli kefaletname sözleşmesini imzalayarak Volkan Kara’ya kefil olduğunu, 37900277662700018 nolu ihtiyaç kredisi adıyla kullandırılan kredinin kat edilmesine rağmen ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin imzaladığı 28.11.2011 tarihli kefaletnamenin dava dışı borçlu V.. K..’nın davacı bankadan kullanmış olduğu kredi borcuna istinaden düzenlendiğini, müvekkilinin bahsi geçen kredi borcu dışındaki borçlara kefil olma niyeti ve iradesi olmadığından sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının talebinin mevcut sözleşmeler ile kefaletname kapsamında olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin 6.719.15 TL.asıl alacak üzerinden aynen devamına, 1.343 TL.icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, müvekkilinin diğer kredi ve borçlara kefil olmadığını savunmuştur.
Bu durumda mahkemece bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak takibe konu alacağın hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve kullanılan bu kredinin davalının kefaleti kapsamında kalıp kalmadığının tespit edilerek ve davalı vekilinin 16.07.2013 tarihli celsedeki kefil olduğumuz sözleşmeyle ilgili ödeme yaptık şeklindeki savunması üzerinde de durularak tarafların iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan hazırlanan bilirkişi raporuna dayalı biçimde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.