Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10029 Esas 2014/16224 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10029
Karar No: 2014/16224
Karar Tarihi: 13.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10029 Esas 2014/16224 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, müvekkili adına olan iki bonoya dayanarak icra takibi yaptı. Bonolardan biri ödendi ancak diğeri için takip devam etti. Gelinen noktada, takip altındaki bononun borcu, cebri icra ihalesi sonucunda tahsil edilirken, önceden de davacı tarafından ödenmiş olan bononun borcu da yine cebri icra tehdidi altında ikinci kez tahsil edildi. Mahkeme, yalnızca ödenmemiş bono için takibin devam etmesi gerektiğine ve cebri icra yoluyla iki kez ödenmiş olan bononun bedelinin davalıdan istenmesinin haksız olduğuna karar verdi. Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 2, 53, 56, 58, İcra İflas Kanununun 55.
19. Hukuk Dairesi         2014/10029 E.  ,  2014/16224 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de bu isteğin miktar itibariyle reddine, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının her biri 2.000 TL.bedelli iki adet bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, söz konusu bonolardan 30.09.2008 ödeme tarihli olanın ödenmesi nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesi’ne dava açtıklarını, ancak davalının yargılama sırasında müvekkili kooperatifin banka hesabına haciz konularak icra dosyasındaki borcun tahsil edildiğini, bunun üzerine İcra hukuk Mahkemesi’nce davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini iddia ederek toplam 3.500 TL.nin ödeme tarihi olan 29.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, davanın süresinde açılmadığını, ihtirazi kayıtsız ödeme yapıldığından istirdat talep edilemeyeceğini, 30.09.2008 vade tarihli bononun ödenmediğini, ödeme belgesi olarak sunulan 07.10.2008 tarihli tediye fişindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının davacı hakkında iki adet bonoya dayanarak icra takibi yaptığı, takibe konu 30.09.2008 vade tarihli olan bononun 07.10.2008 tarihinde tediye fişi ile takipten önce davalıya ödendiği, davalının bu fişteki imza inkarının asılsız olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı, dolayısıyla takibin yalnızca ödenmeyen diğer bono yönünden devam ettirilmesi gerekirken davalı tarafça davacıdan ödenen bononun bedelinin de cebri icra tehdidi altında ikinci kez tahsil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara