Esas No: 2020/20906
Karar No: 2022/8559
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20906 Esas 2022/8559 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/20906 E. , 2022/8559 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/413 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 16/10/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 12/01/2018 tarihli ve 2018/485 soruşturma, 2018/209 esas, 2018/175 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/05/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/413 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/89 esas, 2015/451 sayılı kararının incelenmesinde;
a-) Sanığın 23/09/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2013 tarihli ve 2013/4460 esas sayılı iddianamesi ile cezalandırılması istemiyle Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
b-) Yapılan yargılama sonucunda Gaziosmanpaşa 2.Çocuk Mahkemesinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/89 esas, 2015/451 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına karar verildiği, kararın 13/01/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
c-) Kanun yararına bozma istemine konu karar ile ihbarda bulunulması üzerine; Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli ve 2018/193 esas, 2018/211 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3,62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 07/02/2020 tarihli ve 2019/819 esas, 2020/220 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince zorunlu olarak verilmesi gereken hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı niteliğinde olduğu, denetim süresi içerisinde işlenen kullanma suçunun bu kararın ihlali niteliğinde olduğu, bu nedenle Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/153 esas sayılı dosyasına konu eylemin ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ...'un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/413 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davası üzerine, Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/89 esas, 2015/451 sayılı kararıyla anılan suçtan mahkûmiyetine, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair hükmün 13/01/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 16/10/2017 tarihinde tekrar aynı suçu işlediğinden bahisle hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli kararıyla sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, benzer bir konuya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında "6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu kararın 25/03/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen 20/09/2016 tarihli ikinci suçun, 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın "6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu kararın 25/03/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen.... ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Bursa 2. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmelidir... ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği tespit edilirse, ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmelidir. Bu durumda ikinci suç bakımından 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan bu suç sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılacaktır." şeklinde belirtildiği,
Somut olayda da Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesinin 03/12/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamında verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu cihetle, bu kararın 13/01/2016 tarihinde kesinleşmesinden sonra 3 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/413 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’un, 16/10/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/413 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
1- 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
Somut olayda; sanığın daha önceden 23/09/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/89 esas, 2015/451 sayılı kararıyla mahkûmiyetine ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 13/01/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, sanığın 16/10/2017 tarihli eyleminin 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 16/10/2017 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması kanuna aykırı olduğundan,
Sanığın 16/10/2017 tarihli eylemini, Gaziosmanpaşa 2. Çocuk Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 13/01/2016 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 3 yıllık denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
2-Kabule göre de;
Sanığın 16/10/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 12/01/2018 tarihli ve 2018/485 soruşturma, 2018/209 esas, 2018/175 sayılı iddianamesi ile, TCK’ nın 191/6.maddesi gereğince doğrudan kamu davası ./..
açıldığı, iddianamede şüpheli hakkında daha önceden Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2015 tarihli iddianamesi ile Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1233 esas sayılı kamu davasının açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği, dosya içerisindeki karar örneğinden anlaşılacağı üzere;
Sanığın 13/02/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/03/2015 tarihinde 2015/401 karar sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2015 tarihli ve 2015/8892 sayılı iddianamesi ile Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2016 tarihli ve 2015/1233 esas, 2016/369 sayılı kararı ile ısrar şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan açılan kamu davasında da kovuşturma şartının gerçekleşmediği, bu nedenle mahkemece CMK’nın 223/8. maddesinin 2. cümlesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “kamu davasının durmasına” karar verilerek kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi de kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak; yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/413 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
29/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.