Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13258 Esas 2014/16207 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13258
Karar No: 2014/16207
Karar Tarihi: 13.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13258 Esas 2014/16207 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı kiracının borcunu üstlenen davacı, takibe konu senede 10.000 TL yazarken davalı tarafından rakamın değiştirilerek 20.000 TL'ye çıkarıldığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitine ve tazminat talep etti. İlk yargılamada davanın reddine karar verildi fakat temyiz sonrası senet bedelindeki tahrifatın kabul edilmesiyle birlikte yeniden yargılamaya devam edildi. Davacı taraf 10.000 TL'lik senet bedelinin teminat amacıyla düzenlendiğini savunarak yapılan ödemelerin de bono bedeli karşılığında olduğunu kanıtlaması gerektiği belirtildi. Mahkemece kira sözleşmesinde kefil olmanın yeterli delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. HUMK'nun 290. maddesi uyarınca yazılı delil sunulması gerektiği vurgulandı. Sonuçta hükmün davalı yararına bozulması kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 290. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/13258 E.  ,  2014/16207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2012
    NUMARASI : 2011/316-2012/467

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, müvekkilinin, davalının kiracısı olan dava dışı M.. A..’ın yaklaşık 8.000.-TL.tutarındaki elektrik borcunu üstlenerek, teminat olmak üzere takibe konu senede 10.000.-TL.yazıp davalıya verdiğini, ancak davalı tarafından 10.000.-TL.olan miktarın “1” rakamı “2” olarak değiştirilmek suretiyle 20.000.-TL.ye çıkartılıp alacak miktarının yazıldığı bölüme de yazı ile “yirmibin YTL” yazılarak takibe konulduğunu, müvekkili tarafından elektrik borcunun yaklaşık 10.000.-TL.lik bölümünün ödendiğini, müvekkilinin senet nedeniyle borcunun kalmadığını bildirerek davalıya 22.544.73.-TL.tutarında borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, bonoda tahrifat bulunmadığını ve teminat senedi olmadığını, bononun düzenlenmesinden ve noterlik protestosundan sonra itiraz ve şikayette bulunulmadığını bildirerek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2010/3354 Esas 2010/11524 Karar sayılı 18/10/2010 tarihli ilamıyla senet bedel kısmında tahrifat olduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından düzenlenen davaya konu senet bedelinin 10.000,00 TL ve buna dayalı takip alacağının 14.194,83 TL olduğu, taraflar arasındaki tek ilişkinin davacının davalı ile üçüncü ilişki arasındaki kira sözleşmesinin kefili olup, bunun dışında bir ilişkinin varlığının kanıtlanamadığı, davacının takip tarihinden sonra 6.889,00 TL ödediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya, İstanbul 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/3211 sayılı dosyası ile yapılan icra takibi nedeniyle 22.090,15 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.Senet üzerinde tahrifat olduğu ve senet bedelinin 10.000,00 TL olarak kabulü gerektiği bozma ilamında belirtilmiş olup, davacı tarafın senedin teminat amacı ile düzenlendiği ve yapılan ödemelerin bono bedeli karşılğında olduğunu HUMK"nun 290. maddesi uyarınca yazılı delille kanıtlaması gerekir. Mahkemece davacının davalı ve dava dışı kiracısı arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kefil olması, dava konusu senedin bu sözleşmenin teminatı olarak kabulüne yeterli delil bulunmadığı halde, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara