MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Olay tarihinde hırsızlık suçu nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında sanığın ... olarak kendi ismi ile arandığı,soruşturmanın her aşamasında bu isimle tutanaklar tutulduğu ve sanığın olay yerinde tespitiyle yakalandığında üzerinden katılan adına düzenlenmiş kendi fotoğrafı bulunan nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin ele geçirildiği olayda;
1- Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın,yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinden, suça konu nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin sanıktan aynı anda ele geçirildiği cihetle, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve eylemde zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nın 43. maddesi uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
b) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
2- Sanık hakkında "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen 5237 sayılı TCK"nun 268.maddesindeki başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması ve aynı zamanda başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz ve bir başkasını da işlemediği bir suçun faili olarak göstermesi gerektiği, bu kapsamda işlediği bir suç akabinde sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma eyleminin olmadığı ve buna göre de sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün istem gibi BOZULMASINA, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.