Esas No: 2014/11709
Karar No: 2014/16181
Karar Tarihi: 13.11.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/11709 Esas 2014/16181 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2011/65-2013/265
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıya satılan mal bedelinden bakiye alacağının tahsili için davalı hakkında Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/29657 esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan ilamsız takibe davalı şirketin kısmen itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında alım- satım ilişkisinin mevcut olduğunu, kesilen faturaların taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca düzenlendiğini, davacının faturalara itiraz etmediğini beyan ederek davanın reddine ve müvekkili şirket lehine % 40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 16.04.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı şirketin 2009 yılı itibariyle ticari defterlerinde davalı yandan 10.400,00 TL alacaklı göründüğü, davalı yanın 2008 yılında düzenlediği 11.703,89 TL tutarlı iade faturalarına davacı yanın 8 gün içinde itiraz etmediği, bu faturaların kesinleştiği, davacı yanın alacağından 11.703,89 TL düşüldüğünde davalı yanın davacı yandan 1.303,79 TL alacaklı olduğu, davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bakiye alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasında, davadaki haklılık durumunun takip tarihi itibari ile belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değerlendirme takip tarihinden sonraki bir döneme aittir. Mahkemece, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan iki adet fatura konusunda, bu fatura konusu hizmetlerin varsa sözleşmeye uygun olarak ifa edildiğinin davalı tarafından kanıtlanması gerektiği gözetilerek, taraf iddia ve savunmaları değerlendirilip, takip tarihi itibariyle alacak-borç durumunun belirlenmesi açısından yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.