Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2832 Esas 2022/4906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2832
Karar No: 2022/4906
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2832 Esas 2022/4906 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/2832 E.  ,  2022/4906 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2021/331 E., 2021/491 K.
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜM : Mahkûmiyet
    TEMYİZ EDENLER : Katılan Kurum vekili, sanık müdafii
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması


    Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmiştir.

    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2019 tarihli ve 2018/487 Esas, 2019/272 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

    2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 17.02.2020 tarihli ve 2019/1702 Esas, 2020/284 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Kurum vekili ile sanık ... müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

    3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 17.02.2020 tarihli ve 2019/1702 Esas, 2020/284 Karar sayılı kararının, katılan Kurum vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2020/3180 Esas, 2021/9797 Karar sayılı ilâmıyla;
    "a) Maktulden kaynaklanan ve sanığa yönelik haksız tahrik teşkil edebilecek herhangi bir söz ya da eylem bulunmadığı halde, sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereği haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
    b) Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin eklenmiş olması gözetilerek, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,"
    Nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    4. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2021 tarihli ve 2021/331 Esas, 2021/491 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    A. Katılan Kurum Vekilinin Temyiz Sebebi
    Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği takdiri indirim nedeni uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edildiğine ilişkindir.
    B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
    1. Sanığın kastının bulunmaması nedeniyle eylemin taksirle öldürme suçunun kanunî unsurlarını taşıdığına,
    2. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine,
    İlişkindir.

    III. OLAY VE OLGULAR
    1. Temyizin kapsamına göre İlk Derece Mahkemesinin bozma üzerine kabulünün;
    "Özbekistan uyruklu taraflar arasında duygusal beraberlik bulunduğu, aynı evde maktulün ablası tanık Orun da olduğu halde birlikte yaşadıkları, olay günü maktulün dışarı çıktığı, gece eski erkek arkadaşının da bulunduğu taksi ile eve geldiği, sanığın buna sinirlendiği, tartıştıkları, maktulün sanığın “artık seni sevmiyorum” dediği, bunun üzerine sanığın, “ya sen öleceksin ya ben öleceğim, ilişkimiz ancak böyle biter” diyerek maktulü mutfaktan aldığı bıçakla, bir kez vurarak sol 5. interkostal aralık orta aksiller hattan, sol akciğerde alt lobdan gelen pulmoner vende komplet tam kat kesiye neden olacak ve tek başına öldürücü nitelikte olacak şekilde yaraladığı, maktulün bu nedenle hayatını kaybettiği"
    Şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
    2. Sanık ile maktul arasında duygusal beraberlik bulunduğu, resmî evlilik bağının bulunmadığı, olay günü maktulün sanığa "seni sevmiyorum" şeklinde söz sarf ettiği, bu nedenle tartıştıkları ve yargılama konusu eylemin bu şekilde gerçekleştiği sanık savunması ve tanık Orun beyanı ile anlaşılmıştır.
    3. Sanığın, üzerine atılı suçlamaya yönelik samimi ikrarda bulunduğu belirlenmiş ve Mahkemece bu gerekçeyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulandığı anlaşılmıştır.
    4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereğinin yerine getirildiği tespit edilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    A. Katılan Kurum Vekilinin Temyiz Sebebi
    Sanığın, üzerine atılı suçlamaya yönelik samimi ikrarda bulunduğu ve bu durumun Mahkemece sanık lehine takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmesiyle; "Sanığın eylemini ikrarı,duruşmalarda mahkeme heyetine karşı saygılı tutumu, geçmişi ve sosyal ilişkileri,fiilden sonraki davranışları ile cezanın sanık üzerinde göstereceği olası etkileri, ..." şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye dayalı olarak sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği takdiri indirim nedeni uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
    1. Suç Vasfı Yönünden
    Sanık müdafii her ne kadar sanığın eylemini taksirle işlediğini beyan etmiş ise de tanık Orun'un; "Olimjan'ın elindeki bıçağı almaya çalıştım. Benim de elim kesildi. Daha sonra Yıldız'dan bana bıçak soktun diye bir söz duydum." şeklindeki anlatımı ile sanığın, Cumhuriyet savcısı tarafından müdafi huzurunda tespit olunan savunmasında; "Yıldızhan eve geldiğinde mutfaktan bıçağı alarak yanıan gittim, ya ben öleceğim ya sen öleceksin dedim. Bu sırada evde bulunan Dilnora Orul ve ... isimli şahıslar araya girdiler. Ben de bir anlık elimin sapmasıyla bıçak Yıldızhan'ın kalp kısmına temas etti." şeklindeki ikrarı karşısında sanığın, 5237 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasında ifade edildiği üzere suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, bu itibarla kasıtla hareket ettiği belirlenmekle, suç vasfının tayininde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    2. Haksız Tahrik
    Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına konu kararı teşkil eden haksız tahrik kurumunun, gerek Yargıtay gerekse bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece değerlendirildiği ve aralarında yalnızca duygusal ilişki bulunan taraflar arasında gelişen olayda maktul tarafından sanığa yöneltilmiş, 5237 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında haksız tahrik teşkil edebilecek herhangi bir söz ya da davranışın bulunmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde haksız tahrik indirimi uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2021 tarihli ve 2021/331 Esas, 2021/491 Karar sayılı kararında katılan Kurum vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre göz önüne alındığında, sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,
    Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    13.06.2022 tarihinde karar verildi.




    Hemen Ara